Canınızı sıkmayın iyiler oldukça kıyamet kopmaz. Helal paranın bereketi çok olur, aza kanaat edeni Cenab-ı Hak dara düşürmez.
Namuslular kıt kanaat geçinirken, namussuzların karnı tok sırtı pektir.
Reklam
Huzur, aza kanaat, sağlık, insana verilen değer ve şükür duygusu bir ilişkide yaşarsa o evlilikte eşler mutlu ve güven içindedir. Bu değerleri özümseyip farkındalıklar olarak ilişkide yaşatmak önemli bir başarıdır.
Sayfa 170 - Kronik Kitap
Yılan bile yılan iken toprağı kanaat ile yalar.
Sayfa 86 - Dergah yayınları
Tarsus 1917 " ...bu memleket ister çok Alman!..." Şehir, yeşil dallar ve bu dallar üzerinde gelin duvağı gibi kızarmış turunç ve portakallarla örtülmüş ve örülmüşe benziyordu. Bu bahçelerden birini gezerken Alman yüzbaşı; ne güzel, ne dilber memleket tabiatın verdiği şu nimetlere bak!. Dalları yerlere kadar eğilmiş yüklü bir turunç
Rüveyda
RÜVEYDA fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına bir güvercin uçurup kıtalar arasından çağırdın beni geçerek birer birer sürgün kanyonlarını derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana koşup geldim; iliştir beni memnu
Reklam
Kalp şu dört şeyle hayat bulur :
1- İlim, 2- Rıza, 3- Kanaat ve 4- Zühd. • İlim,Rabbin rızasını kazandırır. Böylelikle rıza makamına ulaşır. Rıza makamına ulaşan kanaat makamına erer.Kanaat de o kimseyi zühd sahibi olmaya götürür.Zühd ise dünyayı umursamamaktır. Zühd üç şeyden ibarettir 1- Dünyayı tanımak,ardından onu terk etmek. 2- Mevlâ'ya hizmet etmek ve bu hizmette edepli olmak. 3- Ahireti iştiyakla istemek, onun için amel etmek.
"Bazı kanaatler vardır ki, onların hesap ve mantıkta izahı çok zordur. Özellikle muharebenin kanlı ve ateşli safhasındaki duygulardan doğan kanaatler... Tabii ki her kanaat ve karar içinde bulunulan durumu ve şartları incelemek ve bu incelemenin neticelerini sezmek ve değerlendirmek sayesinde doğar."
Medeniyeti kemiren hastalığın teşhisi
Kanaat, kişinin yaşamına ve kişiliğine şu anda sahip olması; bu an, geleceğini umduğu ya da mümkün olan en kısa sürede ulaşacağını umduğu bir şeye feda etmeden, böylece yaşamı bekleyişte yok etmeden tam olarak yaşama kapasitesidir. Ancak medeniyet, kendi boşluklarının görüntüsünü ve farkındalığını kendilerinden gizlemek için muazzam bir retorik duvarını, bilgi ve eylemin toplumsal örgütlenmesini inşa eden, kanaat etmiş bir şekilde yaşayamayan insanların hikayesidir.
Ah güzel ahlak, kanaat ne güzel, ne iyi bir şeydir! Ahlaklı olsalardı, kanaatkâr olsalardı bu kadar büyük azap gelmeyecekti başlarına.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.