Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir şey olarak dünyaya gelip onunla yetinmek, kendine kanaat etmek öyle katlanılmaz şey ki. Neler gördüğü halde kendine kanaat edebilmekten büyük kanaatkârlık derecesi var mı acaba? Dünyada her şeye belki kanaat edilebilir de, kendine nasıl, "Kendinle böyle idare et." denebilir ve buna nasıl tahammül edilebilir. Herkes, her şeye kendini başka türlü bir hale getirebileceği düşüncesi ile tahammül edebildi. Kendinin dervişi olmadı, giriştiği halin, olmak istediği yerin dervişi oldu.
İletişim Yayınları
Yazar arada kalan ince çizgiyi çok güzel ayırt etmiş.
Payına düşenden fazlasına tamah etmeyen tokgözlü, mutmain insanlarız. Sorun, kanaatkârlık dünyevi malumatı hakir görmeye meylettiğinde çıkıyor. Kadir-i mutlak Allah'a (c.c.) duyduğu güvenle nefsini emniyete alan mutma- in, O'ndan başka kimseyle meşgul olmayı nafile saydığında "bu dünya"nın da bir "ayet” olduğunu unutabiliyor. Oysa biricik gezegenimizi 21. yüzyılın arsız baronlarına teslim edip en başa dönmeye, bozkıra iltisaklı dilsiz ve mütehammil "Yaban"a rücu etmeye razı değilsek, "bu dünya"ya dair gerçekleri organ nakleder gibi rikkat ve özenle birbirimize nakletmek, masumiyetimizin ölümcül dezavantaja dönüşmesini önlemek zorundayız. İşleyebileceği- miz en büyük günah, birbirimize kayıtsız kalmamızdır.
Sayfa 14 - TurkuazKitabı okuyor
Reklam
Cömertlik, merhamet, sevgi, kanaatkarlık, duyarlılık ve daha bir çok insani hasletin tezahürüdür .
Kanaatkârlık, doğal zenginlik; lüks ise yapay yoksulluktur." Sokrates
Marcus Aurelius “herhangi bir yeteneksizlik ya da kabiliyetsizlik mazeretine mahal vermeden” herkes tarafından uygulanabilecek şekilde belirlenmiş bazı ilkeleri şöyle sıralar: dürüstlük, şeref, sıkı çalışma, özveri, kanaatkârlık, tutumluluk, şefkat, bağımsızlık, sadelik, sağgörü, yüce gönüllülük. “Unutma ki seni yönlendiren zihnin kendi kendine yetebildiğinde yenilmez olur... Tutkulardan kurtulmuş bir zihin kale gibidir: İnsanların sığınabileceği daha güçlü bir yer yoktur.”
Kanaatkârlık erdemine erişmek için şükür duygusuna sahip olmak ve başkasında olanı da kıskanmamak gerekmektedir. Osmanlı insanı, bu tür bir ahlâkî güzelliği muhtemelen âlim hocalardan nasihat olarak dinlendiği gibi şairlerin dilinden de okuyordu.
Sayfa 64 - DiyanetKitabı okudu
Reklam
Her işi,iyi bir insan olmanın manasına dair oluşturduğun kanaatine aykırı düşmeyecek şekilde yap.Yaptığın işte bunu düstur edin.
96 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Tolstoy bu kitabında insanın insansız yaşayamayacağını, iyilik ve sevginin önemini anlatmaktadır. Kitapta her bölümde farklı hikayeler var. Bu hikayelerde verilen mesajları çok beğendim. Kitaptaki hikayelerde iyilik, açgözlülük, hırs ve sevgi kavramları işlenmektedir. İyilik-kötülük, yaşam-ölüm, açgözlülük-kanaatkarlık gibi karşıtlıklar temel alınmıştır. Kitapta geçen: ”Adam bir yıl sonrasına hazırlanıyor, ama akşama varmadan öleceğini bilmiyor” alıntısı beni epey düşündürdü. Çünkü gerçekten bu hayatı yaşarken her zaman yarınlar için planlar yapıyoruz yarının geleceğini bilmeden yapıyoruz bu planları. Bu durum benim için oldukça garip ve düşündürücü. Kitabı okurken hayata ve hayatıma dair birçok konuyu sorguladım. Kesinlikle okunması gereken ve başucu kitabı olması gereken bir eser. Okumanızı ve hayatınıza dair çıkarımlar yapmanızı öneririm.
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019191,6bin okunma
İyinin nerede başladığı belli olmadığı gibi nerede bittiği de belli değildir. Daima daha iyiyi isteyen insanların memleketi olan Amerika, sırf bu yüzden son 20 yıl içinde zenginliğe gark olmuştur. Halbuki şarkta iyinin hudutları bellidir. Biraz önce de söylediğim gibi bir lokma, bir hırka ile başlar ve çok zaman orada kalır. Kanaatkârlık elbette ki kaybedilmemesi gereken hasletlerden biridir. Ama icap ettiği zaman kanaatkar olmasını bilmeli. Toprak bomboş dururken bir avuç tarlayı ekerek "Benim ihtiyacımı bu kadarı karşılar." deyip oturan, daha fazlasını istemeyen fakirlikten kurtulamaz.
Sayfa 18 - Elips Kitap, 10. BaskıKitabı okudu
Sade yaşamak asalettir.
Sınırsız ihtiyaç ise normal ve insani bir tanım değildir. Kışkırtılmış, tahrik edilmiş bir insanlık tanımıdır. Makul insan içerisinde ihtiyacını görür. O yüzden bizde kanaatkârlık öne çıkar, hadislerde geçtiği üzere kendine yakışanı yapmak, sade yaşamak Müslümanın ilkelerindendir. Bu açıdan sade yaşamak asalettir.
Sayfa 27 - Modern İktisat Anlayışı ve İnsanKitabı okuyor
Reklam
Şimdi de zengin falan değilim. Şimdi de kendimi zengin olmamaktan kaynaklanan bir mutsuzluk duygusu içinde hissetmiyorum.Aradaki fark şu o zaman bu hissetmememin temelinde kendiliğinden olan ,doğal olan bir şey vardı.Şimdi ki ise kendimi , ihtiyaçlarımı bilmem, tanımamdan ileri gelen bilinçli bir yeterlilik veya kanaatkârlık durumundan olan bir şey söz konusu.
210 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Yaşamak
Hayatınızı kaybedecek hiçbir şeyinizin olmadığı şekilde hayal edin. Maddi kaynağınız sonsuz, manevi beklentiniz yok, herkese istediğiniz gibi davranabiliyorsunuz, kimsenin ne dediğini zerre umursamıyor, çevrenizdekileri üzmek kaygısı taşımadan davranıyorsunuz. Gençsiniz, sağlıklısınız, güçlüsünüz. Hiç böyle bir hayatınız oldu mu bilmiyorum; ama
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,5bin okunma
SOSYAL MEDYADA MAHREMİYETİN İFŞASI
Zira başkalarının oldukça mutlu göründükleri anları sosyal medya aracılığıyla sık sık görme hali, haset ve kıskançlık duygusunu ön plana çıkarabilmektedir. Bu durum, kanaatkârlık duygusunun terk edilerek, başkalarının mutlu hayatlarına sahip olma arzusunu ve onlar gibi popüler olma arayışını tetiklemesi nedeniyle haset ve kıskançlığı yaygınlaştırabilmektedir.
Sayfa 154Kitabı okudu
521 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.