Kültürel travmalarda bireyin ve toplumun davranışlarını geleneksel değerler değil, onların yerine geçen yeni değerler motive eder. Bireye ve topluma yön veren eski normlar sorun olarak görülmeye başlanır. Rönesans sonrası Avrupa'da da zamanla görüleceği üzere Tanrı'yı razı etmenin yerini kişisel tatmin, başarı, ilerleme ve müreffeh yaşam alır. Böylelikle kanaatkârlık “acizlik”, tevazu “Özgüvensizlik”, iffet “sofuluk” utangaçlık “içe dönüklük”, namus “yobazlık” olarak kodlanır. Geleneğin sorun olarak gördüğü hırs, gösteriş, bencillik, biriktirme ve rekabet gibi davranışlar çalışkanlık, üretim, kendini gerçekleştirme ve toplumsal gelişme olarak yeniden anlamlandırılır.
Sayfa 73Kitabı okudu
➤Sosyal platformlarda görülen renkli yaşamları gerçek algılama, onlara özenti duyma ve bu yolla aile bütçesini zorlama, bulunduğu durumdan memnuniyetsizlik hissetme, son dönemlerde görülen ciddi sorunlardandır.
➤Kişi kendi öz değerlerini unutup, başka baskın kültürlere girmeye çalıştıkça örf ve adetlerimizdeki büyüklere hürmet, aileye vefa ve bağlılık, kanaatkarlık gibi unsurlar yıpranır; bu durum, çeşitli yıkımları beraberinde getirir.
➤Popüler kültürle hayatımıza giren bireyselleşmeye izin vermemek, bilakis aileyi bir arada tutan şeylere, beraber yemenin bereketine ulaşmak gerekir. Hanelerimizdeki sekülerizme ve bu yolla ortaya çıkan kültürel bozulmalara izin vermemeli, sade ve mütevazı hayata yönelerek, meseleye dünyevi pencereden değil, iki cihanda saadete vesile olacak uhrevi pencereden bakabilmelidir.
➤Anı yaşamak gününü gün etmek değildir; anı yaşamak; mevcut zamandan üst düzeyde istifade etmektir. Her şeyin yerini, sırasını bilmektir. Anı yaşamak da işin Özü, ''vakti nakti ömür azizi israf etmemektir.''
➤Aile özveri ister. Dışarıya gösterdiğimiz nezaketin, misafire gösterdiğimiz özenin fazlasını kendi ailemiz hak eder.
Çamlıca Basım
Eski aile albümlerine bakarken birdenbire anne babamın mutluluğu (iki kişinin paylaştığı kanaatkarlık) ve yeni bir özgürlüğü (evlilik) uzlaştırma çabasını hiçbir zaman son bulmayan bir kederle ödemek zorunda kaldıklarını fark ediyorum.
Sayfa 61Kitabı okudu
Kişi kendi öz değerlerini unutup, başka baskın kültürlere girmeye çalıştıkça örf ve adetlerimizdeki büyüklere hürmet, aileye vefa ve bağlılık, kanaatkarlık gibi unsurlar yıpranır; bu durum, çeşitli yıkımları beraberinde getirir.