" Aynı zamanda yazgılarını belirleyip şartlandırıyoruz. Bebeklerimizi şişeden sosyalleşmiş insanlar olarak çıkarıyoruz, Alfalar ya da Epsilonlar olarak, geleceğin kanalizasyon işçileri ya da geleceğin..." Geleceğin Dünya Denetçileri diyecekti ama kendini düzeltip, "geleceğin Kuluçka Merkezi Müdürleri olarak," dedi.
Hayali köykent projesiydi. Dokuz köyü pilot bölge seçti. Eşek bile yürümekte zorlanıyordu, 160 km yol yaptı, uçak pisti gibi, dörder şeritliydi. İki bardak yağmur yağınca çoluk çocuk boğuluyorlardı, köprüler yaptı. Zehirleniyorlardı, derelere akan foseptikleri kapattı, kanalizasyon yaptı. Karda kışta tulumba basıyorlardı, içme suyu şebekesi yaptı,
Reklam
“ Araba kullanmak için ehliyet alınıyor, doktorluk, avukatlık yapmak için diploma isteniyor, herhangi bir işyeri için ruhsat belgesi şart koşuluyor, berber falan olmak için kalfalık, ustalık belgesi gerekiyor da, ana baba olabilmek için neden hiçbir yeterlilik belgesine gerek duyulmuyor? Bu tür tartışmalarda çocuk sahibi olmanın tabiat gereğiyle açıklanmasına da bayılırım; günümüzde bu anlayışın herhangi geçerliliği kalmış gibi. Yüzyıllardır bütün dünyayı tabiata karşı giydirdikleri halde bir tek çocuk yapma konusundaki bu tabiatçılık sinirime dokunuyor doğrusu. Beşinci sınıf kooperatif evleri yapacağız, balkonunda mangal çevirip geğireceğiz, diye beş yüz yıllık ağaçları hart hart doğrarlarken tabiat akıllarına gelmez; kanalizasyon borularını su kaynaklarının tam ortasından geçirirken de tabiat hatırlanmaz. Cinsellik ve türevleri söz konusu olduğunda ise bir tabiatçılık bir tabiatçılık! Üstelik hiç kimse cinselliğini sahiden tabiatına göre yaşayamazken... “
1500 yıl Önce İstanbul Şehirciliği
İmparator Zeno (474-491) bir yasa çıkartarak caddelerin 4 metre genişlikte olması ve balkonlarla cumbaların yerden en az 5 metre yükseklikte olmaları, evlerin de birbirinden en az 3 metre uzaklıkta olması gerektiğini buyurmuştur. Hiçbir ev diğerinin ışığını ya da deniz manzarasını kesemezdi. Her evin su boruları ve kanalizasyon boruları olmalıydı.
Kanalizasyon Sistemlerinin Gelişmesi
Tüm nehirlerimizi ve derelerimizi lağıma ve çöplüğe çevirdik, havamızı kirlettik, ormanlarımızı yok ettik, balıkların, kuşların, memeli hayvanların kökünü kazıdık, -görkemli kır manzaralarımızı çirkin reklamlarla bayağılaştırdığımızı hiç söylemeyeyim. -Theodore Roosevelt(1858-1919)
Sayfa 92 - Domingo Yayınevi
1,000 öğeden 711 ile 720 arasındakiler gösteriliyor.