Selamünaleyküm
Hüzün dolu iki eserle geldim.
Kıyam Türküsü
Kanbahar
Malum mübarek bir ayda ve bin aydan hayırlı gece olan Kadir gecesini içinde barındıran son demlerdeyiz.
Ümmet olarak het yıl heyecanla sevinçle ama bir yandan da buruk karşılıyoruz on bir ayın sultanını.
Çünkü yüreğimizin Kudüs,Halep,Idlib ve daha birçok İslam coğrafyası yani hep buruk.
Günler sonra Bayram yapacağız, erişmek nasip olursa.Yine yüreğimizin bir yani oralarda olacak.
Bu iki güzel eser de bu mazlum coğrafyalarda verilen mücadeleyi,şehadet aşkını öyle dokunaklı işlemiş ki etkilenmemek elde değil.
Eserler birbirinin devamı niteliğinde.Ilk eser olan Kıyam Türküsünde Ali ve babası Menaf'ın mücadelesi anlatılmış.Ali daha doğmamış evladını hiç göremeden Şehadet makamına erişmiştir.Babasi Menaf hem hüzünlü hem gururlu bir baba olarak mücadeleye davam etmektedir.
İkinci eser Kanbahar: Menaf ve bir diğer oğlu Abdullah (Menaf tüm ailesinin öldüğünü zannetmektedir)'ın mücadelesini yine aynı hüzünlü, etkileyici dille ele almış.
Okurken yer yer gururlandım yer yer sorguladım ve hüzünle doldu yüreğim.
Mutlaka alıp okunması gereken bir kahramanlık öyküsü oldugunu düşündüğüm çok başarılı iki eser.Severek okudum,Gönül rahatlığıyla tavsiye ederim...