Bazı boğucu rüyalarda gidebilseydiniz siz de onu içine attığımız vagonun arkasında ve izleyebilseydiniz yüzünde kıvranan beyaz gözlerini. Asık yüzünde günahlardan usanmış bir şeytan gibi, akan kanın sesini duyabilseydiniz. her sarsılışında gargara yapar gibi köpürerek çürüyen, ciğerlerinden kanser gibi yakışıksız, geviş getirir gibi, acı masum dillerde ki sefil şifa olmaz yaralarını.
Dostum bu kadar büyük bir hazla söyleyemezdiniz, ümitsiz Bir Zafer için heyecanlanan çocuklara o eski yalanı: "insanın ülkesi için ölmesi tatlı ve uygundur."