Sinan Akyüz'den Aşk Başka Evde isimli kitabının kendimce incelemesi ile buradayım. Kitabı yakın bir zamanda aldım ve nedense beğeneceğimi düşünmüştüm. Yanıldım, hiç ama hiç beğenmedim ve hatta bazı yerlerine sinir ola ola okudum.
Ebru Ince 'in düzenlemiş olduğu etkinlik sayesinde bu sözü, "Mart ayı, Aziz Nesin ayı" na evirmiş bulunuyoruz. Dertse dert, hüzünse hüzün, mizahsa mizah, yergiyse yergi, edebiyatsa edebiyat...Hepsi en sağlamından, temeline kadar!
Ne mutlu ki, bu ay, platformda sağımız, solumuz,
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
"Kötü bir ruhun iyi davranması beklenemez bir durum, avcı."
Türkler fantastik yazamaz diyenlerin suratına tokat gibi inecek bir kurgu ve kitap diyebilirim. Gerçekten aşırı beğendim ve birkaç ayrıntı dışında yabancı yazarların elinden çıkmış gibi bir his verdi bana. Yazarın anlatım tarzını baya sevdim ve elinden çıkacak olan diğer
Ve izleyebilseydiniz debelenen beyaz gözlerini yüzünde,
Sarkmış suratını, sanki bıkmış bir şeytan günahlardan;
Duyabilseydiniz, her sarsılışında, oluk oluk gelen kanı
Köpükle tahrip edilmiş ciğerlerinden,
Kanser gibi müstehcen, gevişi kadar acı
Masum dillerdeki hakir, dermansız yaraların,
Dostum, bunca keyifle söyleyemezdiniz,
Umutsuz bir zafere heves eden çocuklara
O eski yalanı: “Tatlı ve Şereflidir Ölmek Vatan İçin.”