Aşıklara yazılmış bir kanun mudur ki vakti gelince hayal kırıklığına uğramak? Tam da en güvenli ve en huzurlu hissederken, bir zorunluluk mudur sanki aşığı bırakıp gitmek?
Harika Çocuk Yasası
#HarikaÇocuklarYasası, #1948 yılında müzik alanında özel yetenekli çocuklar olan İdil Biret ve Suna Kan’ın yurt dışına devlet bursu ile gönderilip yetiştirilmeleri için özel olarak çıkarılan 5245 sayılı ile bu yasanın daha geniş kapsamlısı olan ve güzel sanatların her alanında özel yetenekli çocukların belirlenip devlet bursuyla yurt dışında eğitim görmelerine olanak veren 1956 tarihli 6660 sayılı yasanın kamuoyunda bilinen adıdır. “İdil Biret Yasası” veya “İdil-Suna Yasası” olarak da bilinir. Hâlen yürürlükte olan ancak işletilmeyen bir yasadır. * 5245 Sayılı Yasa * #MilliEğitimBakanı #HasanÂliYücel tarafından hazırlanan 5245 sayılı Harika Çocuklar Yasası, 7 Temmuz 1948’de, "İdil Biret ve Suna Kan’ın yabancı memleketlere müzik tahsiline gönderilmesine dair kanun” adıyla çıkarıldı. Kanunun çıkmasından iki buçuk yıl sonra yedi yaşındaki #İdilBiret (piyano) ve 12 yaşındaki #SunaKan (keman), yasadan yararlanarak Paris Konservatuarı’nda eğitim görmek üzere #Fransa’ya gönderildiler. Yasaya göre tüm masrafları 16 yaşına kadar devlet tarafından karşılanan ve anne-babaları da masrafları devlet tarafından karşılanmak üzere kendilerine refakat eden iki yetenekli çocuk, eğitimlerinin ardından dünyadaki saygın müzisyenler arasına katıldılar. * Yasadan Yararlananlar * #VerdaErman #SelmanAda #GülsinOnay #HüseyinSermet #FuatKent #AteşPars * KAYNAK (Bilginin tamamı için..) * tr.wikipedia.org/wiki/Harika_%C3... *
Hasan Ali Yücel
Hasan Ali Yücel
İsmail Hakkı Tonguç
İsmail Hakkı Tonguç
Reklam
Kur'an-ı Kerim
Kur'an-ı Kerim 3 bölümden oluşur 1- kıstas: geçmişi örnek veren öğüt ayet-i Kerimeleri. Misal:Nuh Kavmi de elçileri yalanladıkları zaman onları boğduk. İnsanlar için onları bir ayet (öğüt, uyarı) kıldık. Biz, zalimler için çetin bir azap hazırlamışızdır. (Furkan suresi/37.ayet) 2- kanun: allahın yeryüzünde ki insanlar arasında ki düzeni ve intizamı sağlamak için yasa âyet-i Kerimeleri. Misal:Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle! (Herhangi bir ihtiyaç için dışarı çıkarken) dış elbiselerini giysinler. Bu (elbise) onların tanınmaları ve incitilmemeleri için en uygun olanıdır. Allah çok bağışlayandır; çok merhamet edendir.”(Ahzap suresi 59.ayet) 3- bilim: allahu Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de bilimin özünü veriyor ki O'ndan yola çıkarak bilimi araştırırak bilgi sahibi olmanıza sebep oluyor. Misal:Ve dolunay haline geldiği zaman Ay. Siz gerçekten tabakadan tabakaya binip geçeceksiniz.(inşikak suresi 19.ayet)
.... Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır. Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur. Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır. İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
Tanrıya inancımız aniden kayıplara karıştığında, hepimizin duygusuz ve bencil bir zevk düşkünü gibi hareket edeceğimizi ve şefkatten uzak, merhametsiz, cimri ve iyilik sıfatını hak edecek hiçbir vasıf taşımayan kişilere dönüşeceğimizi düşünmenin oldukça düşük bir özsaygı gerektirdiğini düşünüyorum. Dostoevsky'nin o tip bir görüşte olduğuna
Hak'a dair ufak bir kazı
Arapça ḥḳḳ kökünden gelen ḥaḳḳ حقّ "yasaya, hakikate veya bilgeliğe uygun olma; doğruluk, hakikat, yasallık" sözcüğünden alıntıdır. (NOT: Arapça sözcük İbranice ḥuḳḳā חֻקה "taşa veya metale oyulmuş şey, yasa, ferman, kural" sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük İbranice ve Aramice/Süryanice #ḥḳḳ "oyma, taşa veya metale yazı yazma, hakketme" kökünden türetilmiştir. ) Aramice ve İbranice koph/kaf ile yazılan #ḥḳḳ (oyma, kazıma) fiili Arapça kef ile #ḥkk eşdeğeridir. Sözcüğün nihai anlamının "taşa veya metale hakkedilmiş yazı, belge, kanun" olduğu anlaşılıyor. Tablete/taşa geçirilmiş kuraldır, buyruktur hak. Dünya gerçeklerini anlamak için iyi bir nokta. Rahiplerin ve kralların kelamı, gücü ve metali/silahı zaptettiği bir zamanda doğmuş bir kavramdır. İktidarı ve onun normlarını ifade eder, soyut evrensel adalet gibi kavramların henüz söz konusu olmadığı, en ufağından en büyüğüne tüm yönetimlerin güce ve buyruğa bağlı olduğu tarihin başlangıcında ortaya çıkmış ve cılız bir muhalefeti, sınırlı ve hala tarafgirlikten kurtulamamış evrensel adalet ve ahlak anlayışlarını çok sonraları karşısında bulmuş, dolayısıyla her zaman çıktığı dönemlerin ilk ve basit anlamını korumuş bir kavram. Hak: Elinde çivi ve çekiç olmadan iddia edemezsin!..
Reklam
Yöneticiler hiç bir zaman kendilerinde yasa koyma,kanun yapma yetkisini görmemelidir. Zira İslâm'da bu hak sadece ve sadece bir tek Allah'a aittir.
Sayfa 177Kitabı okudu
Büyük Britanya, halkı için ücretsiz kütüphanelerin değerini takdir etme konusunda en önde gelen ülke olmuştur. Parlamento, kasaba ve şehirlerin bu kütüphaneleri belediye kurumları olarak kurmalarına ve sürdürmelerine izin veren bir yasa çıkarmış ve herhangi bir kasaba veya şehir halkı bu yasanın hükümlerini oy vererek onayladıklarında, yetkililer kütüphanenin her bir kuruşu için toplumu vergilendirme yetkisine sahip olmuştur. Kasabaların çoğunda bu kanun kapsamında ücretsiz kütüphaneler bulunmaktadır.
Önemli Bulduğum Bazı Kavramlar (Bilmek Ve Olmak adlı kitabımdan alıntıdır) Bir insanın kendini geliştirmesi ve gerçekleştirmesi için bazı kavramları ve olguları bilmesini zorunlu görüyorum. Bunlardan bazılarını aşağıda açıklıyorum. Özbilinç: özbilinç en genel anlamıyla kişinin kendi duygu düşünce ve davranışlarından haberdar olma halidir.
Çok sayıda yasa ve karmaşık bir yasama organı, genellikle toplumda "bir şeylerin çürümüş olduğunun" gösteren güçlü bir emaredir ve artık kanun çıkarmaya son verilerek insan yetiştirmeye başlanması gerektiğine işaret eder.
Reklam
331 syf.
·
Not rated
Körlük
Değer yargılarımızın kaynağı yasa, devlet, kanun mudur; yoksa inandığımız din, inanç başka bir deyişle Tanrı mıdır? Kimsenin birbirini görmediĝi bir salgında, bin yıllar boyu düzelte düzelte oluşturduğumuz bu "Ahlak" kavramının bir önemi kalıyor mu? Yani kokusu burnumuza gelen o ekmeği sahibinden zorla almamıza engel olacak ne kaldı? Aklımızla ve diğer hayvanlardan farkımız olan o sosyal yeteneklerimizle meydana gelen "Toplum" kavramı da yok oldu. Artık bir toplum değildik bir bireydik çünkü kimsenin kimseye faydası yoktu kimsenin kendisinden başkasını düşündügü de yoktu. Yani toplum olmanın gereği olan o mutualist ilişki kaybolmuştu, herkes tek başınaydı artık. Vahşi doğadaki hayvanlardan pek bir farkımız kalmamıştı bir nevi. Suç oranları tahmin edileceği gibi artmıştı. Peki ya suç işlemeyenler? Yasalara hâla uymalarına zorlayan şey neydi? İyi olmaya devam etmenin nedeni nedir? Kendi benliğimiz mi, Tanrı mı yoksa salgın anında otoritesi zayıflamış olsa da hâla devlet mi? Bunlar bana göre kitapta cevabı net verilmeyen ve net verilmemesi hoşuma giden sorulardan bir kaçıydı. Henüz okumayanlara tavsiye ederim çok güzel kitap:)
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103.6k okunma
Arap toplumunun ümmî oluşları, aralarında ilişkileri düzenleyen bir yasa ve kanun fikrinde yoksunluklarını ve daha önce kendilerine bir kutsal kitap gönderilmemiş olmasını ifade ediyordu.
Sayfa 141
Kimyada bize ilk öğretilen şey, elementlerdir. İkinci olarak, bu elementlerin kendi aralarında kurdukları bağları anlatırlar. Kimi element, kendisinde eksik bulunan bir elektronu karşılamak için başkasıyla bağ yapar kimisi kendisinde fazla olanı başkasına vermek için kimisi de kendi başlarına kararlıdırlar. İnsanın bedeni de bu elementlerden
İslam sosyalizmi - Mustafa es-Sibâi
İslâm sosyalizminin en berrak yorumcusu, Suriye ihvân-ı Müslimîninin üyesi olan Mustafa es-Sıbâi'ydi. Ona göre İslâm sosyalizminin dört yönü vardır: Tüm vatandaşların tabii hakları; Bu hakları düzenleyecek kanunlar, Karşılıklı sosyal sorumluluk kanunları; ve Bunun uygulanmasını sağlayacak yaptırımlar. Mülkiyet bireylerin tabiî hakkı
Sayfa 234 - İzKitabı okudu
957 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.