12 Mart 1971: Ordu Yönetime El Koyuyor 1971 yılıyla birlikte anarşi hızlanır. 1970 sonlarında Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Mahir Çayan ve arkadaşları Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) adlı yasa dışı bir örgüt kurarlar. Örgüt mensupları, 11 Ocak 1971'de İş Bankası'nın Ankara'daki Emek şubesini soyar. Atsız müdahale
Padişahım çok yaşa! Yaşasın Kanun-u Esasi! ..
Reklam
Aşıklara yazılmış bir kanun mudur ki vakti gelince hayal kırıklığına uğramak? Tam da en güvenli ve en huzurlu hissederken, bir zorunluluk mudur sanki aşığı bırakıp gitmek?
Tanrıya inancımız aniden kayıplara karıştığında, hepimizin duygusuz ve bencil bir zevk düşkünü gibi hareket edeceğimizi ve şefkatten uzak, merhametsiz, cimri ve iyilik sıfatını hak edecek hiçbir vasıf taşımayan kişilere dönüşeceğimizi düşünmenin oldukça düşük bir özsaygı gerektirdiğini düşünüyorum. Dostoevsky'nin o tip bir görüşte olduğuna
Yöneticiler hiç bir zaman kendilerinde yasa koyma,kanun yapma yetkisini görmemelidir. Zira İslâm'da bu hak sadece ve sadece bir tek Allah'a aittir.
Sayfa 177Kitabı okudu
Büyük Britanya, halkı için ücretsiz kütüphanelerin değerini takdir etme konusunda en önde gelen ülke olmuştur. Parlamento, kasaba ve şehirlerin bu kütüphaneleri belediye kurumları olarak kurmalarına ve sürdürmelerine izin veren bir yasa çıkarmış ve herhangi bir kasaba veya şehir halkı bu yasanın hükümlerini oy vererek onayladıklarında, yetkililer kütüphanenin her bir kuruşu için toplumu vergilendirme yetkisine sahip olmuştur. Kasabaların çoğunda bu kanun kapsamında ücretsiz kütüphaneler bulunmaktadır.
Reklam
Önemli Bulduğum Bazı Kavramlar (Bilmek Ve Olmak adlı kitabımdan alıntıdır) Bir insanın kendini geliştirmesi ve gerçekleştirmesi için bazı kavramları ve olguları bilmesini zorunlu görüyorum. Bunlardan bazılarını aşağıda açıklıyorum. Özbilinç: özbilinç en genel anlamıyla kişinin kendi duygu düşünce ve davranışlarından haberdar olma halidir.
Çok sayıda yasa ve karmaşık bir yasama organı, genellikle toplumda "bir şeylerin çürümüş olduğunun" gösteren güçlü bir emaredir ve artık kanun çıkarmaya son verilerek insan yetiştirmeye başlanması gerektiğine işaret eder.
Arap toplumunun ümmî oluşları, aralarında ilişkileri düzenleyen bir yasa ve kanun fikrinde yoksunluklarını ve daha önce kendilerine bir kutsal kitap gönderilmemiş olmasını ifade ediyordu.
Sayfa 141
İslam sosyalizmi - Mustafa es-Sibâi
İslâm sosyalizminin en berrak yorumcusu, Suriye ihvân-ı Müslimîninin üyesi olan Mustafa es-Sıbâi'ydi. Ona göre İslâm sosyalizminin dört yönü vardır: Tüm vatandaşların tabii hakları; Bu hakları düzenleyecek kanunlar, Karşılıklı sosyal sorumluluk kanunları; ve Bunun uygulanmasını sağlayacak yaptırımlar. Mülkiyet bireylerin tabiî hakkı
Sayfa 234 - İzKitabı okudu
Reklam
Mezapotamya’da kralın ödevlerinden biri, adalet dağıtmaktı ve yazının bulunmasıyla, ilk yasalar sıklıkla taşa kazınarak yazıya döküldü ve yasanın ne olduğunu herkesin görebileceği ya da başka birini okuturabileceği yerlerde açık olarak sergilendi. Bilinen en eski yasa metinleri Sümercedir ve Milat’tan önce 2000 yılında tarihlenir; bu yasaların, Apodiktik (mutlak buyurucu) ve Kazuistik (koşullu) olmak üzere iki biçiminden birine girdiğini bunlardan görebiliriz. Apodiktik yasalar, mutlak yasak koyar, örneğin: öldürmeyeceksin. Kazuistik yasalar ise şöyledir: eğer bir adam, saklaması için komşusuna para ya da eşya verir ve bunlar adamın evinden çalınırsa, sonra hırsız bulunursa, iki katını ödeyecektir. Hamurabinin Milat’tan önce 1790 tarihli kuruluş yasalarının girişinden açıkça anlaşıldığı gibi, bu yasa, yurttaşların okuyabilmeleri ya da başka birini okutturabilmeleri için halk önünde sergilenmek üzere çıkarılmıştı. Bunlar, bizim kanun diye anlayacağımız metinler değildi: kraliyet kararlarıydı, resmi bir ilkeler bildirisi olmaktan çok, bir dizi tipik örnektir. Hamurabi, bu yasaların tüm Babilde uygulanmasını, bölgeden bölgeye farklılık gösteren önceki yerel yasaların yerini almasını amaçladı.
Sayfa 341 - SAYKitabı okudu
Çok sayıda yasa ve karmaşık bir yasama organı, genellikle toplumda "bir şeylerin çürümüş olduğunun" gösteren güçlü bir emaredir ve artık kanun çıkarmaya son verilerek insan yetiştirmeye başlanması gerektiğine işaret eder. Toplumdaki yozlaşma belli bir raddeyi geçtiğinde kanunlar da kifayetsiz kalır. Adalet ya müfsit infaz memurlarının eline geçer ya da yoz toplum tarafından -açıkça veya gizlice- " kitabına uydurma gereci" hâline dönüştürülür.
Bir yere sahip olan, o yerin kanun koruyucusudur. Onları çekip çeviren, terbiye eden, rızıklarını verendir. Yani onların Rabbidir. Efendi olarak Rab, yaratıp sahip oldukları hakkında tek yasa koyucudur.
545 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.