Bu kitap için -sayfaları olan can simidi”ifadesini kullanmak pek yerinde ve yakışır bir ifade olacak ki,
600 sayfalık baba kitaptır kendisi.
Anlatıcısı kedi ile olan münasebetimiz(Ednan Oktar ve kedicikleriyle bir ilişkisi yoktur)usul usul okunması icap ettiğinizden henüz bitti.
Sayfaları olan can simidi*benzetmesine layık gördüğüm bu kitabın anlatıcısı malumunuz olduğu üzere bir kedi..
isminden mütevellit öyle trişkadan fasa ve fisolarla dolu olduğu düşüncesine kapılıp,arka kapak okuması ile yetinenler için gelsin
#kitapyorumu .
Evet muhteremler,anlatıcının bir kedi olduğundan bahsetmiştim lakin anlattıkları ne?henüz bilmiyorsunuz
kedinin anlatıp,sahibinin
- o sahip ki,gıcırtılı milli eğitim mekanizmasının çıtkırıldım dişlilerinden biridir kendisi...ve bir de masasındaki herhangi bir epiktetos kitabını okurken uyuklama gibi bir huyu vardır-
Yaz yaz bitmeyecek vasıfları olan bu sahip ve |hiç bir absürdlüğü kaçırmayan eksantirikler kadrosu*benzetmesini hak eden arkadaşları arasındaki olayları konu alıyor.
Anlatının her bir harfi,her bir kelimesi bünyesinde evrensel bir felsefe barındırıyor,demedi demeyinsayfaları çevirdikçe yüzeysel düşüncelerinizden yorucu laf kalabalıklarından sıyrılıp zen ustalarına münhasır ağır bir bilgeliğe doğru yol alacaksınız.
Elbette doğru düzgün oturma nezaketi gösterir , çuval gibi uzanmayı bırakır ve kedinin anlatısını dikkatle okursanız bu edebi ve ebedi hazza vakıf olmakla kalmaz kedinin minnetini de kazanırsınız
Minnet demişken yazar #natsumesoseki çeviri #emrealagöz e şükran şükran şükran doluyum.
Müteşekkir,müteşekkir,müteşekkir