Yıldırım Beyazıd'ın Bizans Kralına Mektubu:
“Ben ki tekmil Rum ve Rumeli Hakimi Bayezid bin Murad Hanım, sen ki Kostantiniye beyisin, babanla yaptığım anlaşma mucibince tarafıma ödenen haracın tezyidini istemekte, ayrıca tabiiyet muahedesinin tecdidini, ayrıca şehirde bir İslâm mahallesi kurulmasını, bir cami inşa edilmesini ve Müslüman ahalinin davalarına şer'i hükümle bakılması içün bir kadı tayinini isterim. Eğer emirlerime itaat edersen şehrinde rahat yaşarsın yok itaat etmezsen bütün kapılarını kilitleyip sur içine kapan; zira sur dışında ne varsa tekmil benimdir, bilesin vesselâm.”
"Yüklendiği görevin ayırdına varamadan devinenler, ayırdına vardığı halde yapmayı tercih etmeyenler, dünyanın büyüsüyle yaşam sarhoşu olup benliğini yitirenler... Öyle çoklardı ki..."
Reklam
Yazılan insan varlığının sonsuzluk yolculuğunda kendini yine yeniden yazma çabası.
Bir kez daha "bazen de bitti denilen yerden başlar" aşamasındaydılar.
Neden, neden? Onları merak etmekten vazgeçerim, oyalanırım belki diye ama peki şimdilik o kurgu tasarımı dursun, beklesin kendi mecrasında.
Tıpkı şimdi olduğu gibi bazen olayların akışını ben mi yoksa yazdıklarım mı belirliyor, ayırt edemiyordum. 7'li buluşmaya hazır olduğumu düşünüyorum, ama şu anda sadece biri buradaydı. Hepimizin yaşamında şu an, bu karşılaşma nelere gebeydi bilmiyorduk.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.