106 syf.
7/10 puan verdi
Basiretli Tacir
Hayatımız boyunca okuduğumuz kaç kitabı, kendi içimizden bir pasajı almış gibi hissederiz?Soru ile başlamış bir yazı yine soruyla bitirir akıbetini...Yer yer ufak dalgınlıklara da sebebiyet verse de kitap, çoğunlukla dinç bir bilinçle yazıldığından olsa gerek her seferinde beni tekrar kendime getirip, çocukluğumuzun en saf yerlerinden tutarken, zaman zaman derin sorgulamalara da teşvik eden konusuyla son vurgusunu yapıp dozunda bir kapanış yapmış yazarımız. Kendi ideolojisini içinde barındıran ve “basiretizm” kavramına bu kitapla, kuralları yeterince kısa ve öz olan hayat tacirleri için rehber niteliğinde bir yapıt olduğunu söyleyebilirim. Evrensel bir temel üzerine kurulu, kollektif bir bilinçle oluşturulmuş bu gaye sevgisiz olamazdı zaten. Yine hepimizin içinden geçtiği bu zor dönemlerde birer ‘Basiretli Tacir’ olmamız ümidiyle, keyifli okumalar dilerim. Daha iyisi nasıl mümkün? . . Birkaç yazım hatası dışında dikkat dağıtıcı, akış bozucu cümlelere rastlamadım.Bu kısmı, yapıcı olan bir ele alış olarak naçizane dile getirme ihtiyacı hissettim.Kapağına gelecek olursak, sembollerle arası iyi olmayanlar için anlamsız bulunabilir ve kitabı kapağa göre seçenler için de iştah açıcı olduğunu söyleyemem açıkçası. Kitabı okumadan kitaba yorum yapmayanlar için ise beğenecekleri, kanaatindeyim.Bu kadar güzel bir konunun basitçe, net ve gerçekçi anlatılması göz ardı edilemez.Sevgiler...
Basiretli Tacir
Basiretli TacirBegüm Fırat · Perseus Yayınevi · 202121 okunma
Günaydın! Günün pasajı: Byung-Chul Han - Yorgunluk Toplumu Çevirmen: Samet Yalçın, Açılım Kitap, Syf: 33-35 Tam anlamıyla çıplak ve kökten seçicilik haline dönüşmüş yaşama, insanlar hiperaktiviteyle, işkoliklikle ve üretimle karşılık veriyor. Günümüzdeki hızlanma da, bu varlık noksanlığıyla alakalıdır. İş ve performans toplumu kesinlikle bir
Reklam
Kapanış Pasajı
Ama işte yeniden Nesne'nin ve nesnenin görünüşteki bolluğunun tuzağına düşmüş, hüzünlü ve kehanetçi söylemin içindeyiz. Oysa Nesne'nin hiçbir şey olmadığını ve onun arkasında insani ilişkilerin boşluğunun, nesnede şeyleşen üretici ve toplumsal güçlerin harekete geçirilişinin taslağının düğümlendiğini biliyoruz. 1968 Mayıs'ındaki kadar beklenmedik, ama gelmesi kesin şiddetli patlamaların ve parçalanmaların bu beyaz iyini parçalamaya gelmesini bekleyeceğiz.
Sayfa 257Kitabı okudu