Para, önemli olduğu kadar da tehlikeli. İnsanın kazancının karşılığı, geçmişte daha çok eşya iken daha sonra bir başka eşya olan para her şeyin yerini almıştır. İnsanın hayatında aşırılıklar hemen her alanda kendini gösterir, gösterebilir. Birçok şey sınırları aşar, aşırı tutkular hâline gelir. Aşırılıkların başında da para gelir. öyle ki insan hayatında edinme isteklerini karşılayan tek nesne hâline gelir. Her şeyin aşırılıkları insan için tehlikeli. Aşırılıkları besleyen, tetikleyen de para. Eskiler paraya "elin kiri" deyimini uygun bulmuşlardır. Bu, birçok açıdan değerlendirilebilir. İnsanı kirlere sürükleyen bir kirlilik. Kapitalizm, dünyasını para, paranın işlevi üzerine kurar. Onu artırmanın bütün sınırlarını aşar, sınır tanımaz. Onu çoğaltmak için kiri kirle kabartır veya çoğaltır. İslâm, insan hayatını doğası üzerine inşa eder. Aşırılıklardan uzak tutar. Bunların da sınırlarını belirler. Bu, insanın hem doğası hem de gerçeği. Şeytansı olan hemen her şey islâm karşıtı. Batı ideolojilerinin türevlerinden olan kapitalizm aşırılıklar düzeni. İnsanın sınırlarını zorlayan, dengeleri bozan, uçurumları oluşturan bir düzen. Para merkezdedir. Faiz ve sömürü onun asıl özünü oluşturur. Dünyanın dengesinin bozulduğu ve azgınlaştığı dönemler var.
Ali Haydar Haksal
Ali Haydar Haksal
GÜNÜMÜZ MÜSLÜMAN BİLİM ADAMI, AYDIN VE ENTELEKTÜELLERİN VARDIĞI NOKTANIN ŞU OLDUĞUNU GÖRÜYORUM: Mesela; Türlerin gelişimin açıklayan bir biyolojik teori var: Evrim. Ya buna sahip çıkacağız ya da kendimiz yeni bir teori geliştireceğiz. Müslümanların teori geliştirmeye yönelik bilimsel faaliyetleri yok. Sadece eleştiriyorlar. Eleştiri çözüm
Reklam
Insan bir gerçeği esaslı bir şekilde ancak zıtlıklar ve mukayeseler atmosferinde kavrayabilir. Ancak böyle bir ortamda gerçekleri tasarlayabilir. Çünkü kapalı bir ortamda, dar bir çevrede insan kendisini her yönüyle en güçlü tek varlık olarak düşünebilir. Bundan dolayı da daha derin bir kavrama gücü ihtiyacı hissetmez. Fakat güçlü beyinlerin, araştırıcı zekaların ve çok boyutlu kavrama kapasitelilerin bulunduğu bir ortamda kişi öğretip eğitilemediğinden dolayı komplekse kapılabilir. Kişi ne zaman ki, çok geniş bir bilgi ve kültür birikimine sahip insanlarla aynı ortamı paylaşırsa, aynı atmosfere sahip olursa; o zaman ne denli düşük, ne denli yetersiz bir bilgi-kültür birikimine sahip olduğunu kavrayabilecektir. Netice itibariyle denilebilir ki: “Ben bilmem” yargısı, çok yüksek bilgi ve kültür düzeyine sahip insanlarla görüşüp tanıştığımızda varabileceğimiz haklı, yerinde ve zorunlu bir sonuçtur.
Dünya yayınları
Emperyalizm ve Türkiye
Politika- Siyaset beni ilgilendirmez demek, yada halkımızın çektiği sıkıntılara ve buna karşı mücadelesine sahte bir ağır başlılıkla tepeden bakmak, bu eylemleri, sınırlı bir grubun bozguncu davranışları gibi göstermeye çabalayan emperyalizmin propagandasına kanmak bizi yurtseverlik çizgisinden saptırır. İster istemez halkın düşmanları safına
GEORGE FLOYD’DAN, BARIŞ ÇAKAN’A SOYKIRIM ÜZERİNE Ankara Etimesgut’ta, balkonunda Kürtçe müzik dinleyen, Barış Çakan faşistler tarafından katledildi. Faşizm ve faşistler her fırsatını bulduğunda Kürtleri katlediyor, halen bunun nedeni anlamakta zorlanan her nereden ve her kim varsa dönüp dolaşıp aynı lafazanlığı yapmayın bu Kürt Soykırımı’nın
"İnsan bir gerçeği esaslı bir şekilde ancak zıtlıklar ve mukayeseler atmosferinde kavrayabilir. Ancak böyle bir ortamda gerçekleri tasarlayabilir. Çünkü kapalı bir ortamda, dar bir çevrede insan kendisini her yönüyle en güçlü "TeK“ varlık olarak düşünebilir."
Reklam
426 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.