Normalde itinayla bakılan ve iyi denetlenen bir yapıda, tadilat çalışmalarının başlaması için parçalardan tek bir tanesinin güvenli dayanıklılık standardının altına düşmesi yeterlidir. "Normalde" dedim, çünkü maale­sef bu kurala tüm yapılarda uyulmamaktadır. Söz konusu sistemler şu ya da bu nedenden dolayı bu kuralın uygulanma­dığı yapılar, örneğin iyi bakılmamış barajlar, ihmal edilmiş köprüler, baştan savma tamir edilmiş uçaklar veya aceleyle ve üstünkörü denetlenmiş kamu binaları ya da konutlar ol­ duğunda, hatalarımızı ancak felaket olduktan sonra anlarız; ihmalin kurbanlarını sayma veya hasarın ne denli kabarık bir faturası olacağını hesaplama zamanı gelince gerçeği görürüz. Ancak mesele yukarıda bahsedilen sağduyu ürünü ve basit gerçeklerin görmezden gelinmesi, unutulması veya bastırıl­ması ve hatta açıkça reddedilmesi olduğunda, bir yapı diğer­lerinden açık ara öndedir: Söz konusu yapı toplumdur.
Kadınların tabi kılınması günlük varlığımızın bir gerçeği, ancak bu durum ne modern kapitalizm ile başladı ne de sosyalist toplumlarda otomatik olarak yok olacak. Diğer kültürlere baktığımızda, cinsel eşitsizliğin dünyada yaygın olduğunu ve içinde bulunduğu kurumların uzun ve karmaşık bir tarihe sahip olduğunu görüyoruz. Bu olguyu tam olarak anlamak için onun köklerini bulmalı ve çok sayıdaki dizilim ve dönüşümünün izini sürmeliyiz.
Reklam
Buna göre insan bir gerçeği başkası ile kıyaslayarak veya karşılaştırarak görebilir .Zira kapalı bir atmosferde yaşayan bir insanın dört kelime bilmesi ile kendisini bütün âlimlerden daha bilgili görmesi nasıl mümkünse , Durumunu kıyaslama imkanı olmayan bir yoksulluğu en üstün durumda olduğunu sanması da mümkündür . Öyle ki bu dört kelimelik ilme sahip olan alim bilgi eksikliği duymaz ama kendisinden bilgilerilgililerle karşılaşıp diğerlerinin düşünce kapasitesini görebildiğinde ne kadar bilmediğini fark eder .
Kapitalizm artık çürüme ve çökme dönemine girmiştir. Mehmet Akif, bu gerçeği şiirleştirerek, “Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar” dizesiyle İstiklâl Marşı’na yansıtmıştır.
153 syf.
8/10 puan verdi
Değerli şeyleri çoğu kişi bilmez ya bu kitapta öyle. Dini kitapları okumayı pek seven bir insan değilim lakin bu kitabı okurken çok keyif aldım. Dönem hakkında birçok şey öğrendim. Dini kitabın yanı sıra bir “tarih” kitabıydı. Kapitalizm ve kominizimi iyi anlatmıştı. Seyyid Kutup’un infazı sonrası bir cümle vardı: Acı da olsa gerçeği söyleyen mücahitlerin her an beklediği akıbet budur. Ne kadar doğru, değil mi?
Seyyid Kutup
Seyyid KutupFatmanur Altun · İlke Yayıncılık · 2006119 okunma
170 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hay Bin Yakzan (Diri oğlu) Çevirmenin giriş bölümünde belirttiği üzere eser ilk yayınlandığı dönemde -13. yüzyılda Ortaçağ Avrupası- keşişlerin, hristiyan dünyanın başucu rehberi oluyor. Biz de ise ilk çevirisi 20. yüzyılda, 1920’lerde (tam 700 yıl sonra) yapılıyor. Muhtemelen içerik olarak Tanrı’yı, varoluşu, evreni sorguladığı (“sorgulama,
Hay bin Yakzan
Hay bin Yakzanİbn-i Sina · Yapı Kredi Yayınları · 20214,787 okunma
Reklam
233 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.