159 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere Weber kapitalizmi oluşturan ruhu protestan ahlakıyla ilişkilendiriyor. Kapitalist ruh, ticari atılımın ve para kazanma hırsıyla şekillenmiş yaşam biçiminin ahlaki olarak donatılmış bir eylem ilkesidir. Dolayısıyla protestan inancında bulunan kadercilik anlayışı olan dünyadaki statün ne olursa olsun çalışarak Tanrı’nın şanını yükseltmelisin ilkesi, kapitalizmin istediği üstün iş ahlakının, çalışkanlığın ve aklın bulunduğu toplumlarda gelişir. Kısacası Protestanlık şöyle der: bu dünyada zengin olan öteki dünyada da zengin olur. Luther’e göre dünyevi görevlerin yerine getirilmesi tanrıyı mutlu edecek tek yoldur. Kitapta protestanlığın çeşitli kollarına dair değinmeler de var ancak Weber en çok Kalvinizm üzerinde duruyor. Kalvinizm tamamen tanrıya güvenmeyi ve her şeyi tanrının isteğiyle gerçekleştiğine inanmayı, insanların kendi kurtuluşlarının tek yolu olduğunu vurgular. Velhasıl kelam: Protestanlık der ki, sürekli çalışkan olmak, vaktini boşa geçirmemek tanrının takdirini kazanmak için tek yoldur. Bu da mesleki iş bölümünü meşrulaştırır ve kutsallaştırır. Dolayısıyla çağdaş burjuvazi ve sermaye birikimi insanı sıkı çalışmaya iter bu sebeple paranın kazanılması ile sonuçlanan süreçte modern kapitalizm oluşur.
Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu
Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin RuhuMax Weber · Ayraç Yayınevi · 20091,249 okunma
67 syf.
8/10 puan verdi
Wilde’ın Üç Kutsalı
“Dorian Grey’in Portresi” eseriyle bilinen Oscar Wilde bu kitabında kendi felsefi görüşünü sosyalizm ve sanat üzerinden ortaya koymuş. Yazar bu eserinde “Yardımseverlik” adı altında oynanan oyunlardan hoşnut olmadığını belirtmiş ardından merkeze “Yoksulluk” problemini koymuş ve insanın bu dünyaya sahip olmaya değil var olmaya geldiğini, her tür mülkiyetçiliğin ise sahip olmayı var olmaya eşitleyerek insanların çoğunluğunun (özellikle yoksulların) bireysellikten ve “kendini gerçekleştirmeden” uzaklaştırdığı üzerinde konuyu tartışmaya açıyor. Kendi felsefi görüşünü bilim-sosyalizm-bireysellik kutsal üçlüsü ile açan Wilde, çalışmanın tek varlık sebebi olmadığında ve bireyselliğin insanların doğal güdüleri olduğunu ve bunu sosyalizm üzerinde gerçekleştirebilecekleri üzerinde duruyor. Kitapla ilgili düşüncem sosyalizm ve kapitalizm tartışmasında bireyselliğin nereye oturduğu büyük bir sorunsal iken İki kavramı biraraya getirme konusunda toplumsal bir ön algının olduğu günümüzde yazarın bu meşakkatli tartışmayı daha derinlemesine ele alsa ve kapitalizm-bireysellik kabulünü de daha detaylıca masaya yatırsa idi her bakımdan çok etkili bir yöntem olacağı yönünde. Eserin dikkat çekici bir yönü ise Wilde’ın Hristiyanlık yorumu. Antik Yunan’ın “kendini bil” söyleminin modern zamanlarda “Kendin Ol” ile değiştiğini İsa’nın anti-mülkiyetçi söylemlerinin bir daha düşünülmesi ve bu bağlamda gerçek Hristiyanlığın kendi felsefesinden çok uzak olmadığını belirtmesi de kitabın düşündürücğ yönlerinden biriydi. Keyifli okumalar…
Sosyalizm ve İnsan Ruhu
Sosyalizm ve İnsan RuhuOscar Wilde · Aylak Adam · 20141,267 okunma
Reklam
171 syf.
8/10 puan verdi
Kapitalizm ve Birey İlişkisi
Yazar, eserde tanıdığı bazı kişi ve kurumlar üzerinden insanların davranış şekillerinin zamana göre değiştiğini bize göstermeye çalışmaktadır. Örneğin Enrico isimli şahıs 1970’lerde yaşıyor ve onun tek amacı ailesine hizmet etmekti. Yani planlı rutin bir hayatı vardı diyebiliriz. Burada dikkatleri çeken nokta insanların o dönemlerde
Karakter Aşınması
Karakter AşınmasıRichard Sennett · Ayrıntı Yayınları · 2022849 okunma
174 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
‘Sevgili En Sevgili Ey Sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim!..' En güzel şiirlerinden birinde bu şekilde seslenmiştir en sevdiğine Sezai Karakoç. 1933 yılında başlayan kendi ifadesiyle dünya sürgünü, ardında layıkıyla yaşanmış örnek bir hayat bırakarak 2021 yılı kasım ayında son bulmuştur. Türk edebiyatının en etkili
Ruhun Dirilişi
Ruhun DirilişiSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20231,787 okunma
358 syf.
·
Puan vermedi
En önemli nokta...
Eseri okurken akılda tutulması gereken en önemli nokta, Weber’in Marx’ı çürütmek istemesidir. Marx’ın “altyapı üstyapıyı belirler” şeklindeki klasik iddiasının tersine Weber, üstyapının (Protestanlık) da pekâlâ altyapıyı (ekonomik sistem, modern kapitalizm) belirleyebileceğini göstermeye çalışmıştır. Tekrar ediyorum, burası en önemli noktadır.
Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu
Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin RuhuMax Weber · Bilgesu Yayıncılık · 20111,249 okunma
224 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap, Protestanlık ile birlikte Hıristiyan dünyasında gerçekleşen teolojik değişimlerin kapitalist sistemin inşası için nasıl bir rol izlediğine odaklanıyor. Dünyadan el etek çekme ahlakını artık tembellik olarak gören ve tamamen dünyaya odaklanmak veya “ahlaksız” niyetler amacıyla olmadığı müddetçe çok çalışıp çok kazanç elde etmenin kötü bir şey olmadığı; hatta Tanrı’nın emri olduğu Protestanlık ile birlikte (Aynı zamanda kalvinizm ile) yaygınlık kazanıyor. Bu durum Batı da kapitalizmin ve sanayi devriminin temellerini atan yolu oluşturuyor. Max Weber’e göre Tanrı emri için çalışmak amacıyla yola çıkan ve nihayetinde kapitalizmi doğuran süreçte kapitalizm öylesine büyüdü ki kendisini meydana getiren bu ruha ve inanca dayanmaktan ayrıldı, kendi yolunu kendi çizer hale geldi.
Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu
Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin RuhuMax Weber · Karbon Kitaplar · 20211,249 okunma
Reklam
86 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.