Artık herhangi birisinin beni neden sevdiğini umursamıyorum. Ölesiye yalnızım sadece.
Yazarın ilk okuduğum kitabı Aynı Yıldızın Altında olmuştu. Mükemmel bir kurgu mükemmel bir hikayeydi şimdi oralara hiç girmeyelim. Kitabı rafta gördüğümde ilgimi çeken ilk şey renkleri ve kapak tasarımı oldu. Kitap kalın görünmesine rağmen büyük puntolu ve bölümler arasında da boşluklar var bunlar da kolay okumanızı sağlayacaktır zaten 1-2 günde bitirebilirsiniz.
Kitabı okurken sinirden iç çektiğim anlar çok oldu çünkü resmen kendine eziyet ediyordu kızımız. Aza’nın hayatı sarmallardan, yani bitmek tükenmek bilmeyen düşünce çukurlarından oluşuyor. Sürekli her şeyi düşünmekten ve kendi düşüncelerini susturabilmekten aciz. Canının nasıl yandığını okurken yüreğinizde hissediyorsunuz. Aza'ya alıştıkça sinirden çok üzüntü hissetmeme sebep olmaya başladı. Karakterler arasındaki dostluk da insanın içini yumuşatan biçimde. Kitabın adının anlamını sonlara doğru öğrenebiliyorsunuz. Demek buymuş kaplumbağaların hikayesi. Psikolojik tedavi gören 16 yaşındaki bir genç kızın; hastalığı, arkadaşları, aşkı ve hayatını konu alan bir gençlik romanı.
Eğer yalnız hissediyorsanız, ağlamak için sadece tek bir nedene ihtiyacınız falan varsa, bu kitabı okuyun.
"Nadir olan sizinle aynı dünyayı gören birini bulmaktır."