Peki ya yanına kâr kalmak kural haline gelirse? Yaptığımız şey ortada daha yüksek otoriteler olduğu için yanımıza kâr kalâmıyorsa ama en yüksek otorite, “bir şeyi ceza almadan yapma”, “cezadan kurtulma” pozisyonundaysa o halde bu en yüksek otorite için yanına kâr kalma gibi bir durum söz konusu değil, o çoktan kirişi kırmıştır. “Yanına kâr kalmadı” terimini sadece daha yüksek bir otorite söz konusuysa kullanırsınız. O zaman Amerikan argosunun ve Searle’ün örneğinin ima ettiği gibi, yanına kâr kalmak yerini değer sistemine, yapılması icap eden şeye dönüşürse, kısa süre içinde yanına kâr kalmak diye bir şey kalmayacaktır. Tanrı öldüyse her şeye izin çıkmış sayılmaz -çünkü bu Tanrı’nın yasaklayan değil izin veren güç şeklinde yeniden ortaya çıkmasına sebep olur- ama yanına kâr kalmak denen şey ortadan kalkar. Hayal gücümüz yeterse böyle bir durumda nasıl bir kayıpla karşı karşıya kalacağımızı düşünmeye değer.
Sayfa 86
Ölüm döşeğindekilerin affedilmeleri gerektiğinden emin değilim. Her insan ömrü sona ererken sayacı sıfırlamak; bazılarının zulmünü ve açgözlülüğünü, bazılarının da merhamet ve fedakârlığını sahte bir sofulukla kâr ve zarar hanelerine kaydedip geçmek fazla basit bir çözüm olurdu. Katiller ve kurbanları, zalimler ve mazlumlar ölüm gelip çattığında eşit ölçüde masum sayılacaklar, öyle mi? Her halükârda benim için öyle değil. Benim bakış açıma göre, suçun cezasız kalması da adaletsizlik kadar ahlak bozucudur. Gerçeği söylemek gerekirse, bunlar aynı madalyonun iki yüzüdür.
Reklam
Tüm gücü elinde tutan biri nasıl cezalandırılır? Cevap: bunun için yargı kriterlerini değiştirmeye kadir biri olmanız gerekir; birini ancak kuralları biliyorsanız bir işten paçayı sıyırmakla suçlayabilirsiniz. Bir toplumun sadakat odağının ulus-devlet olması gerektiğine inanıyorsanız kiliseyi ülkenin üstünde gören herkes haindir ve bu yanlarına kâr kalmamalıdır.
Bir başka ama bilemem Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat Kalbim, bu zulûmlü sevda, Kar altındadır.
Sayfa 17 - Metis Yayınları · Kasım 2017Kitabı okuyor
Kime, ne zaman ne söyleneceğini bilmelisin...
Yok Peşkov, insanlar söyleneni anlamıyor. Doğru mu söylüyorum? Hem neye yarar ki şu söz dediğin şey? Sonbaharda yağan kar kar mıdır? Çamurun üstüne yağar ve erir, böylece daha çok çamur olur. Onun için sen en iyisi sus...
Sayfa 414
her bir kar tanesinin, dünyanın bir yerinde haksızlığa uğrayan bir kadının ağzından dökülen bir ah olduğunu. Bütün bu iç geçirmeler gökyüzüne yükseliyor, bulutlar halinde toplanıyor, sonra minicik parçalara bölünüp sessizce aşağıya, insanların üstüne yağıyordu. Bizim gibi kadınların neler çektiğinin göstergesi, demişti. Başımıza gelen her şeye nasıl sessizce katlandığımızın
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.