Mezarlar
Nasıl kalamaz insansız
Nasıl kan dökülür insanlardan, tatsız, tuzsuz; huzursuz,
Böyle bir şevkti, aşkımı çağrıştıran,
Öfkenin kin tutmuş bedenini
Aşındırarak çağıldayan.
Unutulmuşların altın çağında
Bir başkaydı bağırıp çağırmak
Tellallara parmak ısırtacak ahenkle
Ve gözyaşlarını döktürecek hüznüyle gelen
Tereddütlerin yolunu pervasızca kırıp, yıkan.
Ufalanırken yağan kar ve emilirken toprakta yağmur
Silahlanırken kör, yüreksiz namertler
Biçilmek istenirken merhametliler, izlerken bizler
Ve yok olur gibi şimdi, yere yurda
Hiçbir oluru olmayan, sığmayan kalıplara o, insanlığımız
Bir gün olur da şafaklar gibi sökeriz, biz, karanlıklarda
Geceyi çağıran
Birer neferiyiz
Delirmişler semtinin.