Sana her şeyi anlatmak istiyorum
Bazen diyorum böyle aralıksız anlatayım sana her şeyi
gökte ne uçuyor yerde ne var, sokağın kaç girişi var,
caddede nasıl yürürüm,
kaldırım taşlarında hangi çiçekler açmış,
nasıl başarmışlar orda açmayı,
aynı gün içinde kaç kere kaç farklı şarkıyı birden
bağıra bağıra söylediğimi anlatmak istiyorum
Gelsin yasalar, tutsun yakamdan! Neredeymiş şimdiyece olmaz olası yasalar? Neye gelip Dürü'yü kollamıyor kaç gündür hiçbiri? Bineyim gideyim bir miniposa da, sorup sual edeyim en büyük okumuşlara! Sorup sual edeyim bol maaşlı beylere: Bre devrilesiceler! Petek petek ballarımız kime gidiyor? Tulum tulum peynirlerimiz kime gidiyor? Onca av kuşlarını furup kırıp kime yolluyoruz? Size gidiyor taze kuzular, mor lahanalar! Oturup cavırlarla yiyorsunuz! Ama siz hangi aşları pişirdiniz bunca yıldır yoksullara? Hangi kuşları kondurdunuz Kemal Paşa ölüp gittikten beri başımıza? Vergi dediniz, aldınız! Asker dediniz yoldunuz! Oy dediniz, sandık sandık verdik, ay deşilesiceler! Hacılar sizinle, hocalar sizinle! Kurullar, üyeler emrinizde! Kalemler, tüfekler emrinizde! Telsizler aynalar, dinleme cihazları emrinizde! Otoposlar, miniposlar size çalışır! Ha ne olurdu biraz da siz yoksullara çalışsanız? Kuruduk, kebap olduk kıraçlarda; ne olurdu bir arıkçık su vereydiniz? Alçalttık belimizi, bindikçe bindiniz. Her kahırlarınızı çektik, gık demedik. Bunlar da can mı, insan mı demediniz, ay kırılasıcalar! Kıtlıklar, kıranlar oldu; bir tutam un alıp 'Hani bizim köylerimiz, yoksullarımız?' diye çıkıp gelmediniz, ay devrilesiciler!..
OKU KARDEŞİM NE ZAMAN ESSE BİR HERMANN HESSE OKİCEKSİİİN !
"Her şey iyi, her şey nasıl olması gerekiyorsa öyle oldu, değil mi?"
O herkes tarafından sevilen, her gittiği mahalde bir dostu muhakkak edinen, kadınların sevgilisi, erkeklerin kadim dostu, ''okusa idi eğer bir doğabilimcisi veyahut şair, papaz'' olabilecek bir değerdi. Her