Nasıl bir dünyaydı bu? Ne kayboldum, ne yolumu bulabildim. Ne kaçabildim, ne kurtulabildim. Hep bir cümle önden gidiyordu hayat, ne yetişebildim, ne tutabildim. Değiştiremedim yazgıları. Yürüdüm, koştum, döndüm, uçtum bir uçtan diğerine. Ne oldu? Yine başladığım yere döndüm. İsimler değişir. Yüzler, tenler, renkler, yerler değişir. Ancak sonlar ve sonlara giden yollar asla değişmez.
Kara Fatma'nın hayata her sahada bir er­kek gibi karışması mümkün olup olmadığı sorusuna verdiği cevabı da dikkate değer: “Bundan sonra erkek, kadın hep beraber çalışacağız. Kadın peçesiz ve yü­zü açık gezmekle iffetini kaybetmez. Zaten memleket bizden o kadar çok hizmet istiyor ki... Bunlar arasında peçe ve çarşafı düşünecek halde değiliz. İstanbullu hemşirelerimize silahı kapıp cepheye gidin denilemez; fakat onlara düşen iş, si­lah kullanmaktan daha büyüktür. Şimdiden sonra Anadolu'ya gitmeli ve cahil Anadolu kadınının gözünü açmalı. Anadolu halkı, hele kadınları, İstanbullu ha­nımları seve seve karşılayacak, onların söylediklerini harfiyyen yapacaktır. Ka­dın neden erkek kadar çalışmasın! Bugün Anadolu'da bir ailede iki erkek varsa, yanı başında on da kadın vardır, bunun için kadın, erkek hep beraber çalışacak­tır. Bunun kimseye bir zararı yok, belki faydası çoktur"; "İşte ben ne okumak ne yazmak bilirim. Şimdi tahsilim olsaydı zarar mı ederdim"; "Çocuklarımız mutlak okumalıdır. Ben çok iyi biliyorum ki bugün Anadolu'da erkek ve kız bü­tün çocuklar okuyacak olurlarsa Anadolu'nun hali değişecek, Türk'ün yüzü gü­lecek işi düzelecek, bütün batıl düşünceler kalkacak, Türkler yaşamaya başlaya­caktır. İşte bu nedenle, küçük kızımı okutmak için şimdiden çalışıyorum” diyor.
Sayfa 55
Reklam
ÖYLE BİR HİKÂYE Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri: – Atikali, Atikali! diye bağırdı. Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
159 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Üsküdar’daki Validebağ korusu ile başlıyoruz geziye.Hababam sınıfını geziyoruz.Gezereken kafamızda hababam sınıfı replikleri ses buluyor. Kırklareli Babaeski’deki Mutlu köy’deki 1400 yıllarda yaşayan Bereketli(Fatma) kadını tanıyoruz. Küçüçük bir tencerenin içindeki bulgur aşıyla bir orduyu doğurduğuna tanık oluyoruz ve bizzat Fatih Sultan Mehmet Hanın sefere giderken bizzat ziyarete gittiğini öğreniyoruz. Lüleburgaz Pancar şehitliğindeki acı olayı içimiz acıyarak öğreniyoruz. Keşan Çamlıca köyündeki Bocuk Korku Festivaline katılıyor oradan Merzifonlu Kara Mustafa paşa mezarı ziyareti ediyoruz Gelibolu Bolayır köyünde Süleyman paşanın atı ve lalasıyla aynı yere defnedilmiş olduğunu ve Namık Kemal’in Sakız adasındaki naaşının da buraya nakledildiğini öğreniyoruz. 1915 Çanakkale köprüsünün yapılma aşamalarını okuyoruz. Gelibolu’ya ulaşıp Sevdiye Hanımın dedesi Rıfat dedeyi şehitlikte ziyaret ediyoruz.Bayralı baba türbesine neden bu isim konulduğunu acı bir şekilde öğreniyoruz. Edirne Kaleiçindeki 1.Murad Anadolu lisesinin 130 yıllık tarihini öğreniyoruz. Karaağaç Osman inci müzesine gidiyoruz. Osman İnci’nin köy enstitülerinde yetiştiğini öğreniyoruz ve sonolarak Edirne 11.Uluslararası Bando ve Ciğer Festivaline katılıyoruz ve 600kg ile pişirilen tava ile Guiness rekorlar kitabına girmesine tanık oluyoruz.
Geziyorum 4
Geziyorum 4Sevdiye Yeşil · Yazşader Yayıncılık · 20243 okunma
Latife Hanım ile Mustafa Kemal’in sırrı: Kanlı yelpaze
Latife Hanım-Mustafa Kemal evliliğinin gergin anlarından biri... Sinirini yelpazesini avucuna vurarak gidermeye çalışan Latife Hanım, elini kanatır. Atatürk, tokat atmaya yeltenir. Fakat Latife Hanım kendini müdafaa için elini siper etmeye kalkınca kanlı parmaklar Atatürk’ün yüzüne isabet eder... Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatına giren
Reklam
Kasabanın 21 Haziran'daki Kurtuluş Gününde süvariler, çeteciler, başlarında da kadın çeteci "Kara Fatma" geçerdi. Bu çetecilerin, büyük dedemin kaz sürülerini karşı yamaçtan mavzerle vuran Rum çetecileri kovup Damlık, Mağara Ferizler, Söğütlü köylerini, sonra da kasabamızı kurtardığını dinlerdim babaannemden. Cumhuriyet bayramlarında tahtalardan yapılma zafer taklarının altından geçer, annemle birlikte kaymakam denen siyahlar içinde, başında kocaman şapkalı adamı dinlemeye giderdik. Onun konuşması bitince, katana denen koskocaman atların çektiği top arabaları, uçaksavar arabaları geçerdi. Mızraklı, kılıçlı, bayraklı süvariler geçerdi. Yerin titrediğini hissederdik ve yer titrerdi.
Sayfa 57
Kara Fatma
Fatma Seher Erden kurtuluş savaşına bilfiil katılmış ve cephe hattında önemli başarılar kazanmış bir askerdir.4 Eylul 1919 da başlayan Sivas Kongresine sahsen Mustafa Kemal Paşa ile görüşmek üzere gitmiştir. Paşaya orduya katılmak istediğini bildirmiş ve olumlu yanıt almasıyla 700 erkek ve 43 kadından oluşan bir birliğe komuta etmiştir.
Sayfa 400Kitabı okudu
Cahil çok şey der; Kara Fatma,der... Karalar bağlamış,der... Suriyeliler gibi giyinmiş,der... Araplar gibi giyinmiş,der... Der de der... Cahil,bilmez ki desin; "Ayet'e göre giyinmiş."
Kara Fatma'lardan, Ayşe onbaşılardan, Pembe çavuşlardan bahsediliyordu. Kadınlık ilk defa şehadet ve gaza mertebelerine ermişti.
Reklam
Çağıl çağıl kayalardan çıkan su Ağaç gemileri oynatan su Hasan ile Hüseyin'in hasreti su Bağ ile bostanın ziyneti su Ayşe ile Fatma'nın bakışı su Koç atlarını gelip geçtiği su Kızıl develerin gelip geçtiği su Ak koyunların gelip çevresinde yaptığı su Yurdumun haberini biliyor musun söyle bana Kara başım kurban olsun suyum sana
Artık yalnız eli silah tutanlar değil, beş on okka yük taşıyabilecek, bir kağnının öküzlerine embel dürtebilecek çocukla rve kadınlar da cihada akıyordu. Daha şimdiden isimler çıkmıştı ortaya; Kara Fatma'lardan, Ayşe Onbaşı'lardan, Pembe Çavuş'lardan bahsediliyordu. Kadınlık ilk defa şehadet ve gazâ mertebelerine ermişti.
Sayfa 140Kitabı okudu
Kandırıyorlar seni hanımefendi kardeşim
Kandırıyorlar seni hanımefendi kardeşim. Vallahi kandırıyorlar, bunların kadın diye bir derdi yok! Şayet olsaydı tarihte Ebu Gureyb hapishanesinde tecavüze uğrayan binlerce kadın adına dünya ayağa kaldırmaları gerekmez miydi? Kadın diye bir dertleri olsaydı, bugün annelerinden kopararak dağdaki terör örgütlerine kaçırılan binlerce kızımızın hakkını ararlardı. Böyle bir dertleri olsaydı, Hayatın farklı çalkantılarıyla tuzağa düşürülerek fuhuş bataklıklarında debelenmek zorunda kalan nice kızlarımız için iki kelime ederlerdi. Kadın diye bir dertleri olsaydı, Sırf markasını büyütebilmek için küçücük yavrularımızı bile büyük kadınlar gibi makyajlayarak billboardlara asma kepazeliğine isyan ederlerdi. Bunların derdi kadın olsaydı, reyting uğruna kadın bedenini teşhirciliği yapan TV programlarına, dizilere, filmlere ve bilimum bütün TV kanallarına dünyayı dar ederlerdi. Bunların tek derdi kristali, tenekeleştirmektir. Kurdukları kirli dünyanın para akarlarına çomak sokan, tesettürü kara propagandalarla kötü göstermektir Bu yüzdendir bu yüzdendir "Kara Fatma" benzetmeleri bu sebepledir çarşaflı gördükçe küplere binmeleri...
2023 böyle geçti
(Satır sonlarında yazanlar bitirme tarihi ve saati) 2023 kitapları : 307 OCAK 1. Charles Bukowski - Kapalı Bir Kapıdır Cehennem 01.01.2023 2. Charles Bukowski - Bana Aşkını Getir 02.01.2023 18.26 3. Can Yücel - Maaile 04.01.2023 19.30 4. Can Yücel - Portreler 05.01.2023 18.35 5. Edip Cansever - Ben Ruhi Bey Nasılım? 05.01.2023 23.36 6.
1.247 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.