Bir sürü günah indirilmiş gökten
Yazgılar çekilmiş gözlerimize
Nasıl deşmeli bu kara çıbanı
Neşteri nasıl vurmalı yüreğimize
Daha değmeden ellerimiz
Bir tenin kadife güzelliğine
Acılar kuşatmış kapılarımızı
Yaşamanın korkusu düşmüş içimize
Ben onun kara, kadife gözlerine bakarken, mutlak bir huzur ve güven duygusu ile sarmalandığını hissettim. Sanıyorum, yaşamımda gördüğüm en sevecen yüz buydu.
Yerden, yardan mı çıktın, gökten mi, ey Güzellik
Senin o tanrısal ve cehennemlik gözlerin,
Boşaltır bir kadehe hem suç, hem de iyilik,
Ve bu yüzden şarapla kıyaslanabilirsin.
Fırtınalı bir akşam gibi koku saçarsın;
Gözlerinde güneşin doğuşu, batışı var;
Öpüşün bir iksirdir ve bir testidir ağzın,
Kahramanı yüreksiz, çocuğu cesur kılar.
Kara
Adam gülümsedi ve iki elini bana doğru uzattı. Ben onun kara,kadife gözlerine bakarken,mutlak bir huzur ve güven duygusu ile sarmalandığını hissettim. Sanıyorum, yaşamımda gördüğüm en sevecen yüz buydu.
derin gökten mi geldin,uçurumdan mı çıktın
ey güzellik? o kutsal, cehennemlik gözlerin
hem iyilik hem de suç dolduruyor kadehe
belki bu yüzden çarpıcı bir şarap gibisin
hoş kokular yayan fırtınalı bir akşamsın;
gözlerinde güneşin batışı, doğuşu var;
öpücüklerin iksir ve bir testidir ağzın
yiğidi alçaklaştırır, çocuğu yiğit kılar.
kara burgaçtan