Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
CÜRETKAR NOTA
Kar ve kanatlar ülkesinde ilerleyen cesur nota, yıldızların çakılarını bilediği uçurumlar ve tepeler arasında, yalnız kadife kuyruğun eşlik ettiği, nere gidersin? Kara kuş, zıplatır taşları gagan. Eğreti sınırlara çevirir hayalleri, kederli imparatorluğun, demirle günebakan, taşla kuş, ateşle liken arasındaki. Yanan yanıtlar sökersin yüksekten. İkiye ayrılır cam boyunlu ışık ve toplanır kara zırhın, dokunulmamış soğuklukla. Saydamlıklar arasındasın artık ve dalgalanıyor bir anda binlerce yerde beyaz sorgucun, kendi beyazlığında boğulan kuğu. Tepeye yerleşiyorsun ve çiviliyorsun şimşeğini. Öpüyorsun sonra, eğilerek, donmuş dudaklarını yanardağ ağzının. Vaktidir çatlamanın gökte uzun bir yara izinden başka iz bırakmayacak patlamada. Geçiyorsun müziğin geçitlerinden ve gözden kayboluyorsun bakırlar eşliği arasında.
Yeni Sömürgecilik: Eski Sömürgeciliğin Torunu
Dünya üzerindeki 200’ü aşkın devletin çoğunun kutladığı bir bağımsızlık günü var. Bağımsızlık günü, sömürge olmuşluğu var sayıyor. Bu günün gelecek kuşaklara sömürgecilik döneminde çekilen çileleri aktarması umuluyor. Bağımsız olan ülke sayısına bakarsak, Tablo 1’de görüldüğü gibi, en sömürgeci ülkelerin sırasıyla, İngiltere, Fransa, İspanya,
Reklam
Ne güzel zamanlardı... Radyolarda kadife sesli sanatçılar... Emel Sayın'lar, Samime Sanay'lar... Bir ilkbahar sabahı güneşle uyanırdık. “Benzemez kimse sana” derdi Müzeyyen Senar, 45' lik plaklarda... Yıldırım Gürses hayattaydı. Leylaklar dökülüp güller ağlardı... Ahmet Özhan'ın temiz yüzü aydınlatırdı televizyonları. "Çok yakarmış güneşin solgunu, Tanrım bu sonbahar vurgunu..." Erol Evgin fiyakalı, Ajda Pekkan havalıydı.. Nükhet Duru rastık çeker, Nilüfer, "Seni beklerim öptüğüm yerde" derdi. Sevgiler ölümsüz, aşklar ömürlük aşıklar vefâlıydı... "Fikrimin ince gülü, Kalbimin şen bülbülü" şarkısını söylerdi sevdalılar birbirine... Şimdi nerde o aşklar... Nerde vefâyı anlatan şarkılar..?! Zeki Müren dinleyen hangi sevgili terk eder..! "Böyle bir kara sevda, kara toprakta biter” diye.. İnan Durak Taş
Temmuz'da bir gece! Ona benzeyen bir şey olabilir mi? Nasıl tanımlanabilir o? Yüzlerce kadife çiçek yaprağının düşleriyle üstümüzü örten kocaman bir kara gülün göbeğiyle mi kıyaslamalıyım onu?
Babam Bekir Berk Ertuğrul Hakan Berk BEKİR BERK’İN ilk eşinden oğlu, Ertuğrul Hakan Berk’tir. O da babası gibi bir avukat. Balıkesir Barosunda görev yapıyor. Hakan Berk, babasıyla ilgili hatıra, bilgi ve belgeler konusunda bize yardımlarda bulundu. Bize gönderdiği hatıralarda, ilk kez duyacağınız ilginç anekdotlar da var. Oğlunun kaleminden Bekir
Mızraksız İlmihal'den..
Arkadaşlar! Yarın diye bir şey yok! Düşleyip durduğumuz, tiryakisi olduğumuz, uğruna bugünümüzü zehir zemberek kıldığımız yarın yok! Dün’ü de bugün; ekranlardan, manşetlerden, siyasetten ve gözde şarkılardan bir çarmıha gerip karşısına geçtiler ve koka-kola ve viski ve şampanya ve votka içtiler. Çünkü köpek yanlarının esiri olanlar dünyaya efendi
320 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.