Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.26
İYİ Kİ VARSIN ORHAN HOCAM
bugün 12 temmuz 2020. koronavirüsün dünyayı kasIp kavurduğu günler. ve ben geçen yıl okuduğum bir şaheseri tekrar elime aldım. aslında orhan pamuk un bütün romanlarını okudum ve uzun zamandır bunun eksikliğini çekiyorum . artık okuyacak(ilk defa okuyacak) bir orhan pamuk kitabı olmaması gerçekten kahredici bir şey. bu incelemeyi yazmayı, son 30 yılın yazılmış , ve bence bugüne kadar modern edebiyatın en iyi türkçe kitabına bir görev bilirim. bu incelemede kitap hakkında pek çok şey söylemiyecem çünkü bu incelemeyi acaba orhan pamuk okusam mı gibi ilkel bir önyargı ile okuyorsanız zaten hayatınızın en büyük hatalarından birini yapıyorsunuz.
Ama şunu dile getireyim ki dili ağır bir kitap. eğer edebiyatları haşır neşir değilseniz önce başka temel kitapları okuyon sonra böyle ''şaheserlere'' geçin derim.
NOT:NOBEL KOMİTESİ ORHAN PAMUK'A 2006'DA BU ÖDÜLÜ VERİRKEN YAZARIN EN ÇOK BU KİTABINDAN ETKİLENDİKLERİNİ DE SÖYLEMİŞLERDİR.
Minyare Üzerine
Orhan Pamuk ‘un 1998 yılında kaleme aldığı bir çok dile çevrilen enfes kitabı. Araştırdığımızda Minyatür kelimesinin Latince “ Minyare “ sözcüğünden geldiğini görüyoruz ve anlamıda kırmızıya boyamak demek. Belki bu yüzden adı Benim Adım Kırmızı.
Kitap III. Murat döneminde 9 günlük bir olay örgüsü karşımıza çıkıyor. İlk başta sanki bir polisiye
Kitapla adeta mücadele ederek 120 sayfa okudum fakat bir türlü içine giremedim. Kitap okumayı çok zorlaştırdı. Bu yüzden yarım bıraktım. Oysaki kırmızı saçlı kadını sevmiştim
Bu kitabı okumak için Orhan Pamuk’un yedi tane diğer eserini okuyarak temel oluşturmaya çalıştım. En sabırsız beklediğim eser buydu. Kitaba başlayınca derin kasvetli bir hava olacağını sezinliyordum. Okudukça ve söylenenlere baktıkça anladım: Pamuk bu eserini postmodernizmin önemli özelliklerinden olan üstkurmaca tekniğiyle kaleme alındığını bunu açıkça ortaya koymuştur. Bir metinde üstkurmaca olması için yazarın geçmişte yazılmış bir eserin devamı gibi göstermesi ona benzetmesi gerekir. Orhan Pamuk’ta feyz alacağı eseri Şeyh Galip’ten Hüsn-ü Aşk kitabını seçmiştir. Yazarın seçmiş olduğu isimlerden aslında direkt bunu belli etmiştir. Celal ve Galip. Daha sonra ise apartman adının şehrikalp olması ki Hüsn ü Aşk’ta Diyar-ı Kalp’e açık bir göndermedir. Doğu edebiyatını izlerini her fırsatta belirtmeye çalışmıştır. Doğu edebiyatındaki yolculuk teması ve yalnızlık temasını Galip ile görürüz. Galip’in yalnız başına bir süre yaşaması ve İstanbul sokaklarını gezmesi Mevlana’nın Şam sokaklarında Şemsi Tebriziyi aramasıyla aynıdır. Yazar yalnızlık hissi en üst seviyede yaşamak için iki yıl ailesinden ayrı tek başına yaşamıştır. Bir hazzı tatmanın en önemli yolu yaşamak olduğu için. Geçmişle haşır neşir bir eserle olmakla beraber Orhan Pamuk’un en önemli temalarından biriside İstanbul’dur. İstanbul’un geçmişi o an ki durumu geçmişinde yaşanmış farklı vakaları Celal’in köşe yazılarıyla ortaya koyar. Aşk, aşk ise dibine kadar yaşanan bir olgudur. Galip usulca kaybolurken bu esrarın içinde, bizde kayboluruz bir bataklıkta yavaş yavaş yok olan birisi gibi kitabın sayfalarında.
Kara Kitap Orhan Pamuk okumaya karar verdiğimde hiç şüphe etmeden aldığım bir eser. Kara Kitap'tan şöyle büyülendim, şöyle beni içine çekti diye bahsedemeyeceğim. -Gerçekten bazı kitaplar beni büyüler. Okurken ağzım açık kalır hatta.- Bunun sebebi belki de postmodern romanlar arasından benim okuduğum ilk kitap olmasıdır. Biraz ağır gitti açıkçası. Öyle ya da böyle- bir ara başka bir kitap okudum- kitabı bitirdim. Ancak hakkını yemeyelim, bana sorarsanız adam Nobel'i dibine kadar hak etmiş. Yazar Nobelli olunca benim için 1-0 önde başladı.
Kitap okudukça gizemli bir olay haline gelen, Galip'in karısı Rüya'nın geriye 19 kelimelik bir mektup bırakarak ve neredeyse hiçbir eşyasını yanına almadan, bir sabah ortadan yok olmasıyla başlıyor. Gizem barındıran şeyler en
sevdiklerimdir. Kara Kitap böylece 2-0 önde.
Ardından okudukça çeşitli hikayeler bizi karşılıyor, hikayeleri de çeşitli ilginçlikler... Galip'in karısı Rüya'yı ve kuzeni Celal'i araması ana tema olurken, Kara Kitap'ı kendisi yapan bu hikayeler oluyor. Hikaye diyorum çünkü birer hikaye havasındalar aslında onlar Celal' in yazmış olduğu köşe yazıları. Benim için bu hikayeler ana olayın önüne geçtiler.
Eğer kitap biraz yavaş ilerlerse okumaktan vazgeçmeyin ilerledikçe açılacaktır. Ve okuması da çokça zevkli hale geliyor. İyi okumalar dilerim.
Ben incelemeci :))
Nobel ödüllü bir yazarımız var.Ben neden kitaplarinı okumuyurumki düşüncesi kısa süre önce aklıma düşünce her ay bir Orhan Pamuk kitabı okumaya başladım.Bu kitap ile 6 kitabini okumus oldum.
Kadın kahraman Şeküre'nin savastan dönmeyen ve haber alinsmayan kocasının durumu Aytmatov'un Cemile'sini anımsattı.
Pamuk Masumiyet müzesi'nde yazar Orhan Pamuk'a söz veriyordu.Son da bu kitapda da benzer bir söz verme var.
Kitapın ilginc ve orjinal kısmı bana göre köpeğin, kırmızı bir kadifeni ati , paranın cok güzel sekilde konuşturulması idi.
Kitabın konusu kisaca 1591 yılı İstanbul'unda saray nakkaşlarının 9 günlük hikayesinin her bireyin ve her eşyanın kendi sesiyle anlatımı.
Kara'nın Şeküre'ye olan bitmeyen aşkı. Padişah'ın desteği ile yazılan Frenk usulü sakıncalı kitap ve Enişte efendi. Nakkaş ustası Osman ve dört yetenekli öğrencisi. İşlenen iki cinayet etrafında gelişen olaylar.
Ahmet Ümit'in bütun yazarlarini okumus bir polisiye sevdalisi olarak bu eserdeki 2 cinayet ve katilin bulunusu ve olay örgüsu icerisinde katilin durumu biraz farklı ama orjinal olmus.
Eserin orjinal kısımlarından biri de her bolümde bir kahramanı kendi dilinden konusturmasi.
Ben Seküre, Ben Ester, Ben Kara tarzı anlatimi cok orjinal buldum.
Orhan Pamuk'u seven var sevmeyen var Bu eserini de cok sevdim diyen var hic sevmedim diyen var. Cünku yazarin kendine has bir üslübü ve tarzi var.En önemlisi de herkesin bildigi ama dile getiremedigi gerceklikleri cok kolay dile getirebilmesi.Tabii bu da herkes tarafindan ayni tepkiyi görmesini engelliyor.
Her ay bir Pamuk okuma etkinligi planlamamin kitabi okuyunca da cok iyi oldugunu anladim.
Orhan Pamuk okumaya bu kitaptan başlamayın!
Okuduğum dördüncü Orhan Pamuk kitabı ve içlerinde okurken en zorlandığım diyebilirim. Belki de yazarın romanlarının sıkıcılığın ön yargısı külliyatına bu kitaptan başlamaktan geliyor diye düşünüyorum. Bazı cümleler ve paragraflar oluyor ki başa dönüp tekrar okuyorsunuz. Sizlere önerim benim adım kırmızı ya da kar romanlarından başlamanız. Bunun dışında betimlemeler, tarih bilgisi ve karakter analizleri romanı diğer romanlardan bambaşka bir yere koyuyor.