Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hepsini Unutacaksınız.
Yatağınıza girdiniz. Tanıdığınız eşyalar arasında kendi koku­nuz ve anılarınızla dolu çarşaflar, battaniyeler arasına yerleş­tiniz, başınız yastığınızın tanıdık yumuşaklığını buldu, yana döndünüz, bacaklarınızı karnımıza çekerken boynunuzu öne eğdiniz, yastığın serin yüzü yanağınızı serinletti: Birazdan, birazdan uyuyacak, karanlığın içinde hepsini, hepsini unu­tacaksınız. Hepsini unutacaksınız: Sizden üstün olanların acıma­sız gücünü, söylenmiş o düşüncesizce sözleri, budalalıkları, yetiştiremediğiniz işleri, anlayışsızlığı, ihaneti, haksızlığı,aldırışsızlığı, sizi suçlayanları ve suçlayacak olanları, para­sızlığınızı, hızla geçen zamanı, hiç geçmeyen zamanı, ka­vuşamadıklarınızı, yalnızlığınızı, utancınızı, yenilgilerinizi,zavallılığınızı, acıklı halinizi, felaketleri, felaketlerin hepsini, hepsini birazdan unutacaksınız. Unutacağınız için memnun­sunuz.
"Hafızanın bahçesi çoraklaşmaya başlayınca insan elde kalan son ağaçların ve güllerin üzerine şefkatle titrer. Kuruyup gitmesinler diye, sabahtan akşama kadar onları sulayıp okşuyorum: Hatırlıyorum, hatırlıyorum ki unutmayayım!"
Sayfa 27 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Hemen pencereye koşmuştu, soğuk, lacivert, karanlık pencereye: Kar yağıyordu dışarıda; insanı dışarı çağıran ağır ve acıklı bir kar...
Sayfa 55
Tabii, son görüşmelerinin birinde ileri sürdüğü gibi, hafızası iyice gerilememişse. "Hafızanın bahçesi çoraklaşmaya başlayınca," demişti o son akşamların birinde, "insan elde kalan son ağaçların ve güllerin üzerine şefkatle titrer. Kuruyup gitmesinler diye, sabahtan akşama kadar onları sulayıp okşuyorum: Hatırlıyorum, hatırlıyorum ki unutmayayım!
Sayfa 27
Canım, güzelim, kederlim, felaketler zamanı gelip çattı, gel bana, nerede olursan ol gel, ister sigara dumanıyla dolu bir yazıhanede, ister çamaşır kokan bir evin soğanlı mutfağında, ister dağınık mavi bir yatak odasında, nerede olursan ol, vakit tamam, gel bana; yaklaşan korkunç felaketi unutmak için perdeleri çekili yarı karanlık bir odanın sessizliğinde bütün gücümüzle birbirimize sarılarak ölümü beklemenin zamanı geldi artık.
Sayfa 26
“Uzun bir günün hatta akşamın ardından insanın yalnız başına kalıp, kendi koltuğuna oturup kendisi olabilmesi, yıllar süren uzun ve maceralı bir yolculuktan sonra yolcunun kendi evine dönmesine benziyor.”
Sayfa 197
Reklam
"Çünkü, yaşadığımız hayatın bir başkasının düşü olduğunu kanıtlamanın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini biliyordum artık."
"Çok şey bildiğimizi sanıyor ama hiçbir şey bilmiyorduk."
Sayfa 116Kitabı okudu
"Az yaşıyoruz, az görüyoruz, az biliyoruz; bari hayal edelim."
Sayfa 191Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.