Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
520 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
70 günde okudu
Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet Müzesi
26 Mayıs 1975 Pazartesi günü, saat üçe çeyrek kala civarında bir an, sanki bizim suçtan, günahtan, cezadan ve pişmanlıktan kurtulduğumuz gibi, dünyada yerçekimi ve zamanın kurallarından kurtulmuş gibiydi. Kemal’in olaylı, hüzünlü, pişmanlık dolu, obsesif ve mutlu hayatının en mutlu anı. Ama herkes gibi Kemal’in de o an bunu anlaması mümkün
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,5bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
Otto Hahn daha sonra hatıratında o gün hakkında şunları yazacaktı. “Lise Meitner’le aramızda tatsız konuşma geçti. Bu tartışmanın sebebi büyük ihtimalle hayal kırıklığına uğramış olmasıydı. Çünkü ödülü tek başıma alıyordum.” Lise ise bir arkadaşına mektupta, “Hahn'ın röportajlarında benim hakkımda tek kelime etmemesi, birlikte çalıştığımız
Ödül
ÖdülCyril Gely · Timaş Yayınları · 2020352 okunma
Reklam
95 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım (spoiler içermez)
Mustafa Çiftci'den okuduğum 3. kitap...ne yazarsa okurum dediğim hikaye yazarlarından biri... Mustafa Çiftci bu kitabında da bozkırın sesi, nefesi olmuş. Yokluk içerisindeki varlığı, gariplik içerisindeki umudu, anasının kederlenmesine dayanamayıp onu güldüren oğulları, oğullarının sesinden her seyi anlayan babaları...daha neler
Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
Ağlaya Ağlaya Öldük Anam BacımMustafa Çiftci · İletişim Yayıncılık · 2021453 okunma
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Şahıs Kadrosu-Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Hayat tek bir kişinin etrafında mı döner? Veya iki üç kişinin? Küçük bir köy toplumunda, küçük bir obada bile onlarca, yüzlerce insan vardır. Realist olduğu ifade edilen pek çok roman birkaç kahramanın etrafında şekillenir. Oysa hayat böyle değildir. İşte Atsız'ın romanındaki en önemli
Şahıs Kadrosu-Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Hayat tek bir kişinin etrafında mı döner? Veya iki üç kişinin? Küçük bir köy toplumunda, küçük bir obada bile onlarca, yüzlerce insan vardır. Realist olduğu ifade edilen pek çok roman birkaç kahramanın etrafında şekillenir. Oysa hayat böyle değildir. İşte Atsız'ın romanındaki en önemli
Reklam
İşte, der, insanoğlunun geçmiş hayatı bu. Ve başlar bize maval okumaya. Ninniler uydurup uyutur bizi dedelerimizin derin boşluklar içinde, uzun, zifiri karanlık hayatından. Gösterir bize evvel zamanı, tek doğru, en güzel örnek, der. Bakarsın gelecek günlerin farkı yok geçen geceden. Senin tarih dediğin işte budur, alnında altı bin yıllık
Doğu Yücel ile Kimdir Bu Mitat Karaman? Söyleşi duyurusu!
Doğu Yücel
Doğu Yücel
13 Ağustos'ta
Kimdir Bu Mitat Karaman?
Kimdir Bu Mitat Karaman?
kitabı üzerine yapacağımız çevrim içi söyleşide bizlerle beraber olacak! “Böylesine sıradan bir anda nasıl bir değişim yaşanabilir ki? En fazla ne olabilir? Mitat televizyonda aynı şeyleri geveleyip duran adamlardan birinin sarf edeceği muhteşem bir sözle hayatı hakkında büyük bir uyanış mı yaşayacak?
Hakaretin suç olduğunu söyleyebilirsiniz; ancak kültürden, inançtan, milliyetten, lisandan ve dönemden nemalanan hakaret kime göre şekillenecektir? Suç olduğu kararını kim nasıl verecektir? Sinan Kara kaymak bir burjuvadır “affedersiniz”, kaypak bir burjuvadır dediğimde bu bir hakaret midir yoksa gerçeğin bir başka ifade ediliş biçimi mi? Benim için ikincisi.
Sayfa 93 - Velespit YayınlarıKitabı okuyor
80 syf.
·
Puan vermedi
Gün İzleri; 78 sayfa, 31 öyküden oluşan öykü kitabı. 2005 ila 2014 yılları arasında yazılmış öyküleri, yazarımız Gün İzleri başlığı altında toplayıp, kitap haline getirmiş. Herkes bir şeye mecbur. Kimisi omzundaki bilgisayara, kimisi çöp kamyonuna, kimisi kitaplara, makalelere, kimisi sanatına, kimisi de kocaman bir cama. Az ileride iki karganın sokak gösterisi başlıyor, seke seke bir ekmek parçasını kapmaya çalışıyorlar. "Sakın pes etmeyin kargalar," diyorum, "sakın pes etmeyin. Bilmiyorsanız söyleyeyim, kazanmak tatlı şeydir..." Acılara gerçekten ortak olabilmek ne büyük şeydir. Kötü günler ince, kara bir zincir gibi bizi birbirimize bağlıyor. İşte hayatın yeni bir mucizesi; İstanbul' da bir saat ileri yaşamak. Ve kadınlardan çekinmesi gerektiğini o gün, orada öğreniveriyor. Hayatta herkes, bilerek, bilmeyerek rolünü oynuyor. Pişmanlığın yaşı yok. Ne zaman erecek aklım? Altmışımda mı? Adamla kadın, takı tezgahının karşısına, yerdeki ahşap boyama eşyalara dönüyorlar. Neler neler yapmışlar. Kutular. Sabunluklar. Kapakları oturmayan sevimli takı çekmeceleri. CD rafları. Çiçeklerle, desenlerle süslenmişler. Hepsinde umut. En önemlisi umut değil midir? Gün İzleri’ndeki öyküler, özellikle kısa öykünün, küçük olaylara büyüteç tutan keskinliğini, mizahını ve ince derinliğini yansıtırken, hayatın hüzünlu komedisi içinde ümit veren, gülümseten kalıcı sahnelerle okuru düşünceye davet ediyor.
Gün İzleri
Gün İzleriOğuz Dinç · İstek Yayınları · 201928 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.