Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
Reklam
Dil ve Üslup Dil, Atsız'ın dilidir. Açık, duru, anlaşılır ve akıcı. Su gibi akar cümleler. Hiçbir cümle, hiçbir paragraf, anlaşılmazlığından ötürü sizi durdurmaz. Eğer duruyorsanız ve bir cümleyi, bir paragrafı yeniden okuyorsanız bu anlamadığınızdan değildir. Tam tersine çok iyi anladığınızdandır. Cümleler sizi can evinizden vurmuştur. Bir
Kemal Tahir, (Kurt Kanunu'nda) Kara Kemal'e geçmiş olayları yorumlatırken bir ayıklama yapmaz, işlevsel olanın yanı sıra, Türkiye ile ilgili, ama romanla hiçbir ilgisi olmayan çeşitli olaylar ve sorunlar hakkında kendi görüşlerini söyletir ve böylece gereksiz bir sürü belgeyi, bilgiyi ve yorumu metne katmaktan kendini alamaz. Sözgelimi
Sayfa 203 - İletişim Yayınları, 7. Baskı, 2001, İstanbulKitabı okudu
Entropy, Second Law of Thermodynamics and Black Holes
Kara Deliğin alanının azalmama özelliği, entropi adı verilen ve bir dizgenin düzensizliğini ölçmekte kullanılan fiziksel niceliği çok andırmaktadır. (Sayfa 113) Princeton'dan Jacob Bekenstein adlı bir araştırma öğrencisi, olay ufkunun alanının kara deliğin entropisinin bir ölçüsü olduğunu öne sürdü. Eğer bir kara deliğin entropisi varsa o zaman ısısı da olmalıdır. Belirli bir ısısı olan bir cisim de belirli miktarda ışıması, yani radyasyon yayması gerekir. ( Sayfa 115) Ama tanımları gereği kara delikler hiçbir şey yayınlamalıdır. Şu halde kara deliğin olay ufkunun alanını, o kara deliğin entropisi olarak yorumlanamayacağı anlaşılıyordu. (Sayfa 116) 1973 yılının Eylül ayında Moskova'yı ziyaret ederken kara delikleri Zeldovich ve Starobinsky adlı iki Sovyet uzmanla tartıştım. Kendi eksenleri tarafında dönen kara deliklerin tanecik mekaniğinin belirsizlik ilkesine göre parçacık üretip yayınlamaları gerektiğine beni ikna ettiler. Hesabı yaptığım zaman kendi etraflarında dönmeyen kara deliklerin bile kararlı bir hızda parçacık yaratıp yayınlamaları gerektiği sonucunu şaşırarak ve öfkelenerek buldum. (Sayfa 117) Beni sonunda ikna eden şey, yayınlanan parçacıkların ışık yelpazesinin sıcak bir cisiminkiyle aynı olduğu, ve kara deliğin termodinamiğin ikinci yasasının zorlanmasını tam önleyecek bir hızda parçacık yayınladığının ortaya çıkması oldu. (Sayfa 117)
Sayfa 117 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Hayal etmeyi seviyorduk ancak bir o kadar da gerçekleri duymak istiyorduk. Yalana başvuruyorduk fakat bir o kadar da doğrunun peşindeydik. Ölümüne korkuyorduk ancak kendi içimizde bir o kadar da cesaretliydik. Bizler siyah ile beyazın karışımı olan griydik esasında. Ne tam kara olabiliyorduk ne de tertemiz, bembeyaz bir sayfa açabiliyorduk hayatlarımızda.
Reklam
* “En ağır silleleri vursa da kader; Ezilir belki ama eğilmez başım.” *Hastane Şiirleri (Hospital Sketches): İngiliz şair, editör, eleştirmen William Ernest Henley’nin (1849-1903) kitabı. Gençliğinde eklem iltihabından ötürü bir bacağı kesilen şair uzun bir hastane/tedavi sürecinden geçmek durumunda kalır. En ünlü eseri, bu ruhsal durumunun
Sayfa 325 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Beni büyük bir şaşkınlığa düşürerek, sayfa şu sözcükler­le başlıyor: «Goethe ile Şeytanı».
EFELYA ROMANI HAKKINDA BİRKAÇ SÖZ... Film Yönetmeni Sinan Tabanlı yazdı... Genk / Belçika Arada su gibi içtiğim Kürk Mantolu Madonna'yı saymazsak eğer uzun zamandır Türk diliyle yazılmış bir roman okumamıştım, Mehmet Ağabey'in Efelya'sı elime geçene dek. Ortalık herhangi bir moral çerçevesi olmayan sığ, karanlık tarafçı bohem
EFELYA ROMANI HAKKINDA BİRKAÇ SÖZ... Film Yönetmeni Sinan Tabanlı yazdı... Genk / Belçika Arada su gibi içtiğim Kürk Mantolu Madonna'yı saymazsak eğer uzun zamandır Türk diliyle yazılmış bir roman okumamıştım, Mehmet Ağabey'in Efelya'sı elime geçene dek. Ortalık herhangi bir moral çerçevesi olmayan sığ, karanlık tarafçı bohem
399 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.