Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Akrep ve Yelkovan
...."Hepsi daha bir gün önce yaşanmış olsa dahi geçmişteki yerini çoktan almıştı bile. Var olan sadece ve sadece nefes aldığımız o andı. Ve o anda saatin akrebi acı gerçeklerle yüzleşmeyi, yelkovanı ise bu gerçeklerle yaşama zorunluluğunu gösteriyordu.".... sayfa 299, ikinci paragraf
Sayfa 298 - Yazar Ak HanKitabı okudu
Kara Yaratık Kara Ölüm
....“Hiç sesinizi çıkarmadan beni dinleyin ey sefil canlılar! Adım Kara Ölüm. Adımı kimin koyduğunu bilmiyorum. Bunu hiç düşünmedim de. Düşünmeme gerek de yoktu zaten. Çünkü adımı kendim koymuş olsaydım da yine bu ad, adım olurdu benim. Kara Ölüm… Öldürmekten büyük zevk alırım... Bu iki kelime ve arkasından gelen o tek cümle anlatır beni. Beni anlatacak başka kelime de yoktur, cümle de zaten. Çünkü benimle ilgili anlatılacak başka da bir şey yoktur.".... sayfa 255, ilk üç paragraf
Sayfa 255 - Yazar Ak HanKitabı okudu
Reklam
Ay Dede, minik yıldızlar ve küçük dost
“Ak Han, hani sen bize anlatacaktın Kara Orman masalını.” “Yoksa sen unuttun mu bunu? Madem öyle, şimdi çek cezanı.” Deyip küçük dostum, salıncağı hızla sallamaya başlamışsın. Ben korktukça da sen daha hızlı sallamışsın. O kadar hızlı sallamışsın ki küçük dostum, ben kendimi gökte bulmuşum. İşte o an korkudan ben küçük dilimi yutmuşum. Bu halimi
Sayfa 19 - Yazar Ak HanKitabı okudu
Kalbinin ağlaması
...."Agu, Aya’nın anlattıklarını dinlerken kalbinin acıdığını hissetmiş. Belki de kalbi ağlıyormuş şu an. Evet, evet, kesinlikle şu an kalbi hıçkıra hıçkıra ağlıyor ve kendisi dahil hiç kimse onu görmüyormuş. Agu o an kendine hayret etmiş. “Kalbinin ağladığını hayal ettiği için.” Ne olmuştu ona böyle? Birkaç saniye içinde aklından neler geçirip, neler de hayal etmişti?"..... sayfa 123, ikinci paragraf
Sayfa 123 - Yazar Ak HanKitabı okudu
Ay perisinin kanatları
...."Bu şeyin sırtında taşıdığı bir çift kanadı olmasa Agu, onun bir insan olduğuna yemin bile edebilirmiş. Çünkü omzuna kadar dökülen simsiyah uzun saçları, deniz mavisi gözleri ve diğer her bir şeyiyle insana benziyormuş bu şey. Ama insan değilmiş işte. Ve bu şey, her ne ise gökteki Ay gibi, tıpkı onun gibi parıldıyormuş. Özellikle de kanatları… Ay ışığındanmış. Ay ışığı gibi ışıl ışıl parıldıyormuş. Sanki Ay, bütün ışık pırıltılarını onun kanatlarına ödünç vermiş gibiymiş.".... sayfa 84, üçüncü paragraf
Sayfa 84 - Yazar Ak HanKitabı okudu
Kötülük mü onları seçer?
......“Bu kara yaratıklar bu kadar kötü olamazlar. Bu kadar çok kötülük de yapmış olamazlar. Yoksa olurlar mı? Ama niye olsunlar ki? Ben hiç anlamıyorum zaten Aya, canlılar neden kötü olmayı seçerler? Yoksa seçmezler de kötülük mü onları seçer?”.... sayfa 100, dördüncü paragraf
Sayfa 99 - Yazar Ak HanKitabı okudu
Reklam
Özgürlüğün boyası
...."Derken seni görüyorum o yolda. Ve başlıyorum sana anlatmaya kara yaratıkları, Kara Orman’ı. Anlattıkça her şey yeniden eski rengine dönmeye başlıyor, yeniden renkleniyor her şey. Tüm harfler iyiliğin, tüm kelimeler umudun, tüm cümleler ise özgürlüğün boyasıyla boyanıyor sonra da. Ve tüm bunlar sadece senin yanında, ben bunları sana anlatınca oluyor.”.... sayfa 175, üçüncü paragraf
Sayfa 175 - Yazar Ak HanKitabı okudu
Kara yaratıklar ve diğerleri
......."Tüm bu yaşananların üzerine dünyadaki kötüler ve kötülük kendi arasında ikiye ayrıldı. Kötüler: Kara yaratıklar ve diğerleri; Kötülük: Kara yaratıkların yaptığı ve diğerlerinin yaptığı kötülük diye…” sayfa 101 son paragraf, sayfa 102 ilk cümle
Sayfa 99 - Yazar Ak HanKitabı okudu
Günlerin rengi
......."Ve eğer ki bir gün içerisinde kulaklar acı söz duymazsa, diller öfke kusmazsa ve de kalpler kırılmazsa; o günün rengi de beyaz olur imiş.".... sayfa 32, ikinci paragraf
Sayfa 32 - Yazar Ak HanKitabı okudu
Masal ile Gerçek
.....“Hayır Agu onun gibi değil. Çünkü gece ile gündüz birbirine karışmaz. Ama oysaki gerçek ile masal zaman içinde birbirine karışır. Bunu şöyle de söyleyebiliriz: Masalın sözleri zaman içinde gerçeğin içinde saklanır, gerçeğin sözleri de masalın içinde. Sonra bir gün gelir, o sözlerin hangisinin masal, hangisinin de gerçek olduğunu artık kimse hatırlamaz,” diyen Aya gözlerini gökyüzüne doğru çevirmiş. Ardından naif sesiyle sözlerine devam etmiş. “Yani minik dostum senin anlayacağın, bu evrende her gerçek bir gün bir masala dönüşür; her masal da bir gerçeğe.”... sayfa 294, birinci ve ikinci paragraf
Sayfa 294 - Yazar Ak HanKitabı okudu
460 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.