Gökyüzünde burgaçlanan bir şeyler vardı. Kara bulutlar arada iç geçiriyor, sonra zifiri karanlığın ortasında bir şey, ak bir gölge gibi, insanın gözünü yalayıp geçiyordu. Orman her yerinden nefes alıyordu. Orman, başlı başına bir ciğere dönüşmüş nefes alıyor, sağda solda gizli gözler seziliyordu. Yağmur uğultusu vardı sonra. Sanırsın bir at sürüsü.