Kâzım Karabekir'in Evraklarına El Konulması
Karabekir Paşa, 1933'te hatıralarını yayınlamak üzere iken köşkü ve hatıraların dizgisinin yapıldığı matbaa polis tarafından aynı anda basılmış, matbaadaki fasiküller ve köşkteki birkaç çuval dolusu evrak müsadere edilmiş ama bahçeye gömülen yahut başka yerlerde gizlenen belgeler bulunamadıkları için müsadereden kurtulmuş, bütün bu evrak siyasi vaziyetin normalleşmesinden sonra gömüldükleri yahut gizlendikleri yerlerden çıkartılarak biraraya getirilmiş fakat polisin götürdüğü çuvallar dolusu belgeden bazılarının geri alınması mümkün olmamıştır.
Sayfa 25 - Turkuvaz KitapKitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa, Karabekir’e, 8 Haziran’daki geri çağırılışının hemen ertesinde İstanbul’a gitmeyip istifa etmek zorunda kaldığı takdirde kendisiyle beraber olup olmayacağını soruyor. Karabekir’in cevabı olumlu oluyor. Daha sonra Erzurum Kongresi sırasında artık Kemal Paşa azil aşamasına gelmiş durumda, azil ve istifa işlemi gerçekleşiyor. Ama Karabekir “yanınızdayım paşam, emrinizdeyim paşam” diye kendisine tam bir güvence veriyor. Böylece Mustafa Kemal Paşanın liderlik yolunda fazla bir sorunla karşılaşmadan önünü de açmıştır.
Reklam
Mustafa Kemal'in görevinden azledilmesinin ardından Kâzım Karabekir Paşa komutasındaki Erzurum'daki 15. Kolordu ve Ali Fuat Paşa komutasındaki Ankara'daki 20. Kolordu Mustafa Kemal'in emrine girdiğini açıkladı.. Eski Denizcilik (Bahriye) Bakanı ve Balkan Savaşı'nın Hamidiye Kahramanı Rauf Bey de, yayınladığı genelge ile Ulusal Mücadeleye girdiğini bildirdi. Samsun'daki 3. Ordu Komutanı Refet Bey de istifa etti.
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!
Başta Mustafa Kemal Atatürk, Kâzım Karabekir Paşa, Fevzi Paşa, Nurettin Paşa, İsmet Paşa olmak üzere tüm kahramanları ve şehitlerimizi saygıyla anıyorum.
Bu zulmün bu katliamın gayri silinmez izi Sefaiyem bir gün gelir, tarih affetmez sizi Karabekir Paşa'ya hasret koydunuz bizi Deli etmeyin deli, olan bize oluyor Türk milleti sustukça kuduz köpek dalıyor
Evet, çok şanssız bir milletiz!.. Yakın tarihin bazı şahitleri sürekli konuşup yazarken, bazıları sus pus oldular! Sus pus olanlara, Atatürk'ün resmi eşi Lâtife Hanım da dahildir. Tıpkı Kâzım Karabekir Paşa gibi o da Atatürk'le ve arkadaşlarıyla yaşadıklarını, "belki bir gün yayınlanır" umuduyla, günlügününe kaydetmişti. Ne var ki, önce yirmi beş yıl, yirmi beş yıl dolunca da sonsuza kadar yayınlanması yasaklandı. Lâtife Hanım'ın anılarını çelik kasalara koyup kilit üstüne kilit vurdular!.. Böylece "Nutuk" yakın tarihin tek tanığı oldu.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.