Yirmi yıl rahat edelim diye aylarca ve yıllarca meşakkatlere ve zilletlere katlanıyoruz. Peki, ebedi olarak rahata kavuşmak için nasıl olur da birkaç fâni günü feda ederek bu meşakkatlere katlanamıyoruz ?
Ey insan! Sen bir hiç iken seni adem âleminden vücûd âlemine çıkaran Âlemlerin Rabbi Allah’tan başka kimdir? O Allah ki seni adem zulümatından kurtardı. Taş yapmadı, bitki yapmadı, hayvan yapmadı, eşref-i mahlûkat olan insan keyfiyetinde yarattı.
İnsan bu âleme sadece yiyip içip rahatça yaşamak için gönderilmemiştir. Kendisine verilen istidatlar, insanı ulvi bir gayeye sevk etmektedir. Bu istidatların başında da tefekkür gelmektedir. İnsanı insan yapan da akıl ve tefekkür değil midir?