Unuttuğum biri var geçmişte. Sapasakin, gepegenç, Gözleri ateş gibi parlak, Elleri küçük ama kuvvetli, Saçları kıvır kıvır, Halinden memnun... Zaman zaman hatırlardım eskiden, Nefeslendiğim zaman bayırlarda. Korktuğum zaman, bir şeylerden, O ateşli gözler gelirdi aklıma. Galiba şimdi unutulan, Biri değil bir şeyler de var. Dünya dönüyor dönmesine ama.. Her dönüşte gömülen bir şeyler var. Ben.... Unuttum çocukluğumu, Unuttum anılarımı, Bir akraba resmi değil mi şu duvardaki Acaba sizliyor mudur onunda kemikleri.. Yaşanıp ta anılmaya değer her şey gibi..
Kafanı yastığa her koyduğunda aklına geliyorsa, ya kimsede görmediğin mutluluğu tattırmış ya da çok derin yaralar bırakmıştır...
Reklam
Yağmur hızlanmıştı. Cadde boyunca yürümeye başladı. Bildiği, hep gittiği, birisinin onu beklediği bir yere gider gibi kesin adımlarla yürüyordu
Şehrin çirkinliğine daha fazla dayanamayan gece ince fırça darbeleriyle gökyüzünü boyamaya başlamıştı.
"Bazı insanlar henüz çok gençken mutsuz bir insan olurlar,” dedi. “Görünürde özel bir nedeni yoktur ama sanırım bu şekilde dünyaya gelirler. Daha kolay yaralanırlar, daha çabuk yorulurlar, daha çabuk ağlarlar, daha uzun süre hatırlarlar ve söylediğim gibi, dünyadaki herkesten çok daha gençken mutsuz olurlar.
Sayfa 324 - E kitapKitabı okudu
Reklam
Her şeyi yavaşlatmanın tek yolu, her şeye bakmak ama bir şey yapmamaktır! Sadece bakarak kesinlikle bir günü üç güne uzatabilirsiniz!
Sayfa 159 - E kitapKitabı okudu
Masmavi parıldayan gökyüzünün yükseklere uzandığı, beyaz taşların üstünde yelpazelenen ayna sularıyla derenin parladığı, sıcak ve cam gibi başka bir günde şehir dışında yürüyüş yapıyorlardı. Bu bir mum alevi kadar mükemmel bir gündü.
Sayfa 153 - E kitapKitabı okudu
Yaşlı adamlar, insanların kendilerinden konuşmalarını istemeleri için pusuda beklerler. Sonra bir şaft üzerinde hırıldayan paslı bir asansör gibi cır cır konuşurlar.
Sayfa 122 - E kitapKitabı okudu
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.