Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Nero okuyor
Nero okuyor
@karakedinero
19 okur puanı
Ekim 2021 tarihinde katıldı
Evettt.. Okusam mı, okumasam mı derkenn iyi ki okumuşum diyorum. Keşke serinin ilk kitabı bu olsaymış ve keşke bütün hikaye bu çiftin üzerinden ilerleseymiş çünkü ben bu ikiliyi baya bi sevdim.
Aynı seri ve 2 farklı çift insan okurken ister istemez ilk kitapla kıyaslıyor. Tabii ben açık ara farkla Kırık Kalbin Gazabı diyorum.. Çok güzeldi diyorum çooook...
Valla ilk kitap biraz daha çocuk kitabı gibiydi ve genel olarak tekrara düşen bir konuya sahipti, biraz monotondu, karakterlerin iletişimi yok denecek kadar azdı, okuması biraz sıkıcıydı. Ve kadın karakterin iticiligi yüzünden (cok sevdiğim bir masalın retellingi olmasına rağmen) pek zevk alamamıştım.
Ama bu kitapta elle tutulur daha net bir seyler var.. Karakterlerin bir amacı var ve birlikte vakit geçirmeleri, yardımlasmaları bütün bu süreci okumak çok zevkliydi..
Zaten Kumandan Grey ilk kitabın sonunda ortaya atılan canlı bombaydı resmen (Gerçi ben ne gerek var bunlara diye düşünmüştüm ama.. ) Hikayenin kara kutusu Grey meğer ne cevherler saklıyormuş içinde.. Vay bee♡♡ Karakter gelisimi nerden nereye dedirtecek kadar şahaneydi..
Kadın karakter Lia Mara ise annesinin gölgesinde kalan daha pasif bir karakter gibi lanse edilsede beklediğimden daha cesurdu.. (Ağlak ve sinir bozucu Harper'a bin basar) Tabii bazı yerlerde o da saçmaladı ama genel olarak karakteri sevdim.. Özetle bu çifti cok sevdim, cok tatlılardı♡♡
Eee hal böyle olunca bana da seriyi tamamlamanın yolları göründü, mecbur 3. kitabı da alıcaz :)
Vee Rhen...
Ahhh Rhen ahhh...
Tam bir aptalsın...
Yine ve yine beni deli eden sevimsiz bir kadın karakter... Bu kitaptan gerçekten nefret ettim.
Genel olarak herkesin yorumları güzel olduğu icin kitaptan beklentim biraz yüksekti ama hiç beklediğim gibi gitmedi.. Maalesef daha kitabın ortasındayken bende teller koptu artık bitsin diye süründüm. Kadın karakterin öyle saçma salak davranısları vardi ki bende sabır bırakmadı..
Oysa ki kitap güzel giriş yapmıştı, konusu falan da güzeldi.. Yani Cehennem Prensleri, cadılar falan baya potansiyeli olan bir hikayeyi yazar, gelmiş geçmiş en sinir bozucu kadın karakterle harcamış bence..
Kötüler diye bahsedilen bir şeytan, asıl erkek karakterimiz; Cehennem Prensi Öfke, prensipleri olan ve kıza göre cok daha düzgün işlenmiş karakter ama Emilia cidden o kadar berbat ki benim için bütün kitabı katletti resmen.. Çoğu yerde kızın kafasını duvara sürtmek istedim. (Kız hem yalancı - hem küstah, hem gıcık - hem salak oofff) Sözde kızkardesinin intikamını alacak ama ne yaptiğı belli değil.. Kitabı okurken bazı sahneler çok saçma geldi ya da ben konudan koptuğum için bi şeyleri kaçırdım, bilmiyorum.. Ama önemli de değil zira seriye devam etmeyi düşünmüyorum :(
·
Puan vermedi
Offf... Bu kitapla birlikte caraval hikayesi balon gibi elime patladı diyebilirim...
Serinin cok seveni olabilir ama maalesef benim beklentimi hiç karşılamadı.. İlk kitabı cok sevmeme rağmen bu kitaptan nefret ettim. Elimde süründü resmen, hatta beni de süründürdü... Normalde yarım bırakırdım ama ilk kitaba olan sevgimden zorla bitirdim. Keşke
Okur Takip Önerileri
Kadife kırmızı kadar gizemli, toz pembe şeker gibi tatlı, rengarenk muhteşem bir dünya...
Bu kitabın sürprizlerle dolu olmasına ve renkli duygularına BA-YIL-DIMM... İlk başta kitap biraz yavaş ilerliyor ama oyunun içine girdikten sonra tamamen büyüleyici bir hızla akıyor. Yazarın kalemini ve hayal gücünü çok sevdim. Her satırı büyük bir merakla
Masal tadında değişik bir zombi hikayesi...
Gerçekten bu kitap için tam olarak büyüklere masal denilebilir. Zaten okurken de böyle hissettiriyor..
Kitabın anlatım dilini ve karakterlerini baya sevdiğimi söyleyebilirim. Özellikle kadın ve erkek rolleri bildiğimiz klişelerin tam tersiydi.. Bu hikayede güçlü ve savaşcı olan taraf kadın, kırılgan ve yardıma muhtaç olan taraf ise erkekti. Ve o ikisi gerçekten harikaydı, uyumlarını çok sevdim. Zeki karakterleri olan aksiyonu bol, hem duygusal hem de eğlenceli bir kitaptı.
- SPOLİER gibimsi-
Kitabın ana konusu kemik evler (bir nevi zombi ama daha cok kemik halindeler ve bir şeyi yeme peşinde değiller :) Bunlar gece karanlığı çöktüğünde bir büyü yüzünden yeniden dirilen ölüler..
* Aderyn (ya da kısaca Ryn ) elinde baltasıyla ormanda gezmeyi seven, mezarcılık yaparak yaşayan hem cesur hem güçlü olan kadın karakterimiz.
*Ellis ise elinde çıkını, yanında parşömenleriyle geçmişini ve dağların ötesini kesfetmeye çıkmış yetenekli bir haritacı.
İkisinin tanışması bildiğimiz masalların tersine Ryn'ın, Ellis'i bir kemik evden kurtarması ile gerçekleşiyor. Kemik evlerin ormanı terkedip insanlara saldırmasıyla da birlikte uzun ve tehlikeli bir yolculuğa çıkıyorlar.
Okurken beni en cok güldüren şey de peşlerine takılan inatçı keçileri oldu. Küçük canavarın beyaz atlı prens gibi hep bir yerlerden fırlayıp onları kollaması baya tatlıydı bence.. Güzel bir sonla bağlanmıs gayet keyifli bir kitaptı ben sevdim..
Yıllar önce tanrıça serisinin hepsini okumuş sadece 2 kitabını sevmiştim. Bunlardan biri Bahar Tanrıçasıydı. Baktım kitabı unutmusum, oturdum tekrar okudum. Yine aynı şekilde zevk aldım ve bu hikayeyi yine çok sevdim. Yazar Hades ve Persephone'nin hikayesini öyle muhteşem bir şekilde kurgulamış ki kitap su gibi akıyor...
Hades düzgün, kibar bir erkek - Lina ise aklı başında, güçlü ve zeki bir kadın. Ve ikisinin büyülü aşk masalı..
(Kitapta tek sevmediğim şey kadının sürekli Batman benzetmesi yapmasıydı. Yani karşında Hades var, Allah aşkına Batman'i kim takar yavrum :)
Herkesin öve öve bitiremediği Gece Yarısı Kütüphanesi bitti sonunda.. (çok sükür )
2020 yılının en iyisi olduğuna emin miyiz???
Çünkü ben fazlasıyla gereksiz detaylardan oluşan, sonu tahmin edilebilir ortalama bir kitap okudum...
Evet kitap bitti kötü değildi amaaa.. Hikaye Güzel ve Çirkin masalinın retellingi zaten (en azından ilk kitabı öyle..) Aslında uyarlama güzel, işleniş idare eder ama karakterler sıkıntılı.. Ayrıca bazı detaylar güzel işlenmiş olsa bile gereksiz abartılmış birçok sahnesi vardı bu yüzden kitabı okurken cok zevk aldığım söylenemez. Bundan sonrası
Offffff ki ne offff simdi nasıl 3. kitabı bekleyeceğim yaaa... Bu kitap nasıl bu kadar muhteşem olabiliyor gerçekten :) 1. kitaba bayılmıştım ama bu onu da geçti..
Tabii bu konuda Daren ve Nova sahnelerinin daha fazla olmasının etkisi çok büyük elbette. Çünkü ikilinin diyalogları hem cok komik hem de çok zekiceydi okurken mest oldum resmen.. İlk kitapta itilip kakılan Nova'nın güçlü (hatta cok güçlü) ve kendinden emin bir hale gelmesine bayıldım.. Herseyi zor yollardan ögrendi, neleri atlattı ama sonunda kendi gücünü keşfetti yaa harika oldu..
Eee bir de herseye rağmen Nova'nın da vazgeçemediği hatta kızgın bile kalamadığı DAREN var. Yine güvenilmez, hilekar, yalancı ama o Daren işte, herkesi ateşe veren Gece Yarısı Lordu Onun hikayesi, nedenleri herseyi daha açık ve netti bu kitapta. Ve bu adamı okumak başlı başına bir zevk zaten...
Arın'a gelirsek o gördüğüm en harika 2. karakter olabilir. Genelde bir taraf sectiğimde aklım karışmaz ama bu Arın için geçerli değil. Neyse ki Daren gerçekten mükemmel bir karakter ve ondan vazgeçmem mümkün değil..
Hikayenin diğer karakterleri Adalia, Erim, Şafak hepsi ayri bi renk katmıstı ve onları okumak çok ama çok eğlenceliydi.. Okurken o kadar çok güldüm ki ( ve ağladım) her bir satırına BA-YIL-DIMM Söylenecek çok sey var ama işte.... Herkes okusun yaa anlatmakla da olmuyor OKUYUN - OKUTTURUN!!! Uzunluğuna rağmen kitabın temposu hiç düsmüyor, o kadar güzel kurgulanmıs ki tek bir an bile sıkılmadım. ( Ki bu durum ilk kitap icinde geçerli :)
Veeee N.G KABAL gerçekten muhteşemsin kızım, kalemine sağlık
Evettt bir solukta bitirdiğim beni cok şaşırtan bir kitap oldu.. Aslında Türk yazar okumaya tövbeliydim ama N.G Kabal bu zinciri kırdı sağolsun.. Karakterleriyle, hikayesiyle herseyiyle mükemmeldi yaa... Gerci kitabın dili biraz süslü mü desem böyle sürekli fısıltılar, ateşler ve yıldizlardan bahsedilen bircok süslü betimleme cümlesi vardı ama
Kitap bitti ama bende bittim.. Böyle bir son beklemiyordum gerçi adının hakkını veriyor ama insan yine de mutlu son bekliyor sonuçta bir masal uyarlaması. ( Ah Jest ahh..) Okurken 500 sayfa bir sekilde güzel gidiyor ama son 40 sayfada kitap benim icin kabusa dönüştü.. Ağlaya, zırlaya bir sinir küpü olarak kitabı bitirdim. Okumak zevkliydi ama bu
Kitabı yeni bitirdim ama çok çabuk aklımdan silinecekmiş gibi bir hisse kapıldım. Tuhaf bir köyde yasayan tuhaf insanlarin yaşamlarından parçalar anlatılmıs gibiydi ve bana hiç masalsı gelmedi . Fantastik bir hava verilmeye çalışılmış ama pek de tutmamış bence.. Yine de ana karakter Lucy'i okumak keyifliydi ama Klara için aynı şeyi söyleyemem. Zaten kitapta birçok şeyin üstü kapalı geçilmiş.. Sanırım bunun bir gizem ya da merak oluşturması gerekiyordu ama bendeki etkisi sinir bozmak oldu. Karakterlere dair cevabını merak ettiğim bir yığın soru havada kaldı. Hele ki sonu...
Kitabın belli bir tarzı var mıydı emin değilim ama komik ya da fantastik degildi okurken biraz sıkıldım hemen bitsin istedim. İçindeki zoraki aşk da, aşktan kendi sonunu hazırlayan adamlarda iticiydi.. Kimsenin ne istediğini bilmemesi ve hep bir melankoli havası da cabası... Özetle sevmedim :(
