Güneş sapsarı kesilir ve kızıllaşır, Dün olur yarınlar, Bazen umut yeşerir, bazen katmerleşir karamsarlık...
Reklam
Otogarda Gece
Kaz adımıyla yürür içimde karamsarlık, Ve hayâlin salınır onunla karşıt yönde; Gittikçe uzaklaşan şarkı gibisin artık, Yalnızlık hükmediyor bu çok bulutlu günde. Sevdâ sırlı sularla sürüklendi sâhile... Kara kumudur kalan kalbimde bozkırların. Ümitsizdi yolculuk ve dağıldı kafile, Benim içimde çamur ve kar’ı otogarın, Sen güzel günlerini şarkılaştırdın bile. İnsanlar ne ki, çoğu kalpler ezen birer tank Senin de çevren yalnız kuş ve çiçek değil ki... Yerler makine yağlı, izmaritli ve çorak. Uzaktan şarkıların duyulurken sâdece Sırtlanlar arasına konar bir küçük serçe Tuzlu göller, dikenler arasında bir kaynak, Kaz adımıyla gelir şimdi yıldızsız gece Âh ömrüm, sen elimde onarılmaz bir sırça
Hüsrev Hatemi
Hüsrev Hatemi
Bilinçaltın senin tarlan gibidir. Oraya hangi düşünceyi ekersen yarın onu biçeceksin. Karamsarlık ekersen, mutsuzluk olacak hasadın. İyimserlik serpersen, mutluluk saçacak yarınların.
Sayfa 100·Kitabı okudu
"Her şeyin gelip geçici oluşu da karamsarlık için temel oluşturmaz. Gidenlerin yerini daha kötüleri alıyorsa eder, ama daha iyileri alıyorsa, bu durum iyimserliğe yol açmalıdır."
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.