Fesat düşünmeyelim :))
Ahmet'in sapanla kuş vurme takıntısı varmış. Bu nedenle başka bir şey düşünmüyor, yemiyor, içmiyor, eline geçirdiği sapanla kuşların peşinden koşuyormuş. Bu durumdan rahatsız olan ailesi, tedavi olması için Ahmet'i bir akıl hastanesine yatırmışlar. Uzun süren tedavinin ardından düzelip düzelmediğini anlamak üzere hastane hekimleri toplanmış, genci karşılarına alıp soru sormaya başlamışlar. “Anlat bakalım, buradan iyileşmiş olarak çıkınca ne yapacaksın?” “Kendime uygun güzel bir kız arayacağım." “Çok iyi... Peki, daha sonra ne yapacaksın?" "Onu bulup, anlaşırsam evleneceğim.” “Güzel... güzel, çok doğru bir karar. Peki, evlenince ne yapacaksın?” “Düğün gecesi gelini alıp, yatak odasına çıkacağım.” Hekimler gencin verdiği yanıtlardan durumunun düzelmiş olduğu kanısına varıp, soru sormaya devam etmişler. “Peki daha sonra..." “Onu sevip okşayacağım. Sonra yavaş yavaş gelinliğini çıkaracağım. Sıra külotuna gelince...” . Hekimler gencin artık tamamen iyileştiğini düşünüp son soruyu sormuşlar. “Evet sıra külota gelince ne yapacaksın?” Gencin gözleri parlamış; biraz coşkulu, biraz utangaç bir tavırla heyecan içinde bağırmış. “Külottaki lastiği çıkarıp, sapan yapıp kuş vuracağım."
Hücre arkadaşlarının anlattığına göre, karar gecesi Atıf hoca rüyasında Peygamber Efendimizi(sav) görmüş; "Yanıma gelmek varken ne diye müdafaa karalamakla uğraşıyorsun" diyormuş. Bunun üzerine Atıf Hoca yazdığı savunmayı yırtıp atmış. Layık olduğu makam şahadet imiş, Allah bizi şefaatine layık eylesin...
Reklam
Kanada'da bulunan Rosedale Metodist Kilisesi'nin ra­hibi Charles Morgan, bir pazar sabahı erkenden kalka­rak, o gün okunacak ilahinin numarasını karatahtaya ya­zar. Ayine kadar biraz daha uyumaya karar veren rahip Morgan, dalgalarla boğuşan dev bir kütle görür rüyasın­da. Bir yandan da, çan sesleri arasından bir ilahi duyar. Sıkıntıyla uyanan rahip kiliseye giderek, karatahtaya yaz­dığı numarayı siler ve kulaklarında çınlamakta olan ilahinin numarasını yazar onun yerine. Çanların insanları dua etmeye çağırmasının ardından, pazar ayini için kileseye gelenler, ilahiyi hep bir ağızdan okurlar: "Duy, kutsal ba­ba, sana denizde tehlikede olanlar için dua ediyoruz." O günün gecesi Titanic, karşısına çıkan buzdağına çarpmak­tan kurtulamaz!..
Bir ölüm kararı soğuk ve yağmurlu bir kış gecesi, meşalelerin ışığında, kasvetli ve karanlık bir salondan başka bir yerde açıklanabilir miydi? Ağustos ayında, sabahın sekizinde, böyle güzel bir günde bu iyi yürekli jüri üyelerinin böyle bir karar vermeleri imkânsızdı!
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 27. baskıKitabı okudu
İnsan ömrü boyunca çocukluğunu içinde taşır.
:D
Koynunuza sübyanlar giriyor eş yerine Kızınız olsaydım korkardım sizden Hayallerim şey hâkim, şey yani, falan, filan O karar gecesi seviştiniz mi?
Reklam
784 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.