Gece inerken ilk kararan yerler, çukurlardır; en son aydınlanan yerler de oralar. Oysa ışığı severim ben; severdim. Önceleri. Şimdi gece sarsın istiyorum beni. Çukur olmalı, çukurda kalmalıyım. Belki de çukurum kazılmakta şimdi..
Reklam
Kafa da tilkiler.
...şimdiye dek, genel olarak, insanın (geleceğin insanı da dahil ) gelişmesi, yararlanması, rahat yaşaması açısından, en küçük ölçüde olsun, "iyi insan"ın "kötü insan"dan daha değerli oluşundan kuşkulanılmamış, bir tereddüte düşülmemiş. Ya tersi doğruysa bütün bunların? Ya "iyi"de gerileme belirtisi varsa? Yine, bir tehlike bir ayartma, bir zehir, bir narkotik? Şimdiyi geleceğe bir bedel ödeyerek yaşıyorsak? Belki de, daha rahatlatıcı, daha az tehlikeli, ama aynı zamanda, daha küçük düşürücü. daha dar biçimde?...Öyleyse ahlak tam bir yüz karası olmayacak mı, eğer en yüksek güç ve görkem henüz erişilmemiş bir insanınsa? Ahlak, tehlikelerin tehlikesi olmayacak mı?...
Bana ilk göründüğünden çok başka biri olmalıydın. Belliydi bu
Ama dünyayı dinlemiyordu artık. Dinlemiyorduk. Az sonra, gene kısık ama çok değişmiş bir sesle, "Seni tanımağa hiç çalışmamışım."
“Kalbim acıyla perişan, çünkü onun lekeli esiri oldum; yüz karası ve utanç bana ait, sevgim arsız, çünkü açgözlü bir kalple sevdim ve acımı bir mutluluk ve keyif gibi andım; acımın kaynağı beni incittiği için ona karşı kin duymamak, karşı koymamak!..”
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.