“En kalabalık olduğum yer kendi içimdi. Kendimle yuvarlanabildiğim en derin uçurum, içimdekiydi. Fazlalık,rahatsızlık,sıkıntı yaratmak korkusu duymadan var olabildiğim tek yer. O derin, ıssız, kendimdeki uçurum.
Hala öyledir.”
“Şarkılar mırıldanırdım böyle zamanlarda sessizce. Kimsenin duymayacağı serin, dingin izlemler… Bir ırmak düşlerdim. Durgun, sakin, aktığını hiç bellli etmeden ilerleyen;yalnız ve gururlu.”
Yaşamamış olanlar, yaşlılık yıllarında hep bunun için didinirler ama geç kalanlar için gençliğin taze coşkusu artık ekşimsi, kekrek, bayat ve hüzünlüdür. Her yaşın, son kullanma tarihine dek eskitilmesi en sağlıklısıdır.