Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.13
BENİ BULUN-MICHELLE KNIGHT,288 sayfa
-Bu sizin de hikayeniz olabilir…-
Bu kitapta yazılanlar gerçek bir hayat hikayesi…Bu herkesin hikayesi olabilir,eğer biz bunlara,bu yapılanlara izin verirsek olmaya da devam eder…
“Sizden ricam, böyle bir durumla karşı karşıya olduğunuzu sezerseniz - okula gitmeyen bir çocuk, evinden çıkamıyor gibi görünen
·
Not rated
2021 yılında bu kitabı okuduktan sonra notlarıma şöyle bir şey yazmışım. Okuduğum tüm kitapları burada güncelleyemiyorum aldığım notları paylaşmiyorum ama bu yazdığım not onca zamandan sonra yine beni darmadağın etti...
O günün gecesinde ne oldu o gecenin sabahında güneş utanmadan yeniden nasıl doğdu tüm bunlar olup biterken sen neredeydin ne yapıyordun ? Kör mü olmustun sağır mı olmustun ? Suç kimdeydi yasayanda Mı yaşatan da mı kör olup görmeyen sağır olup duymayanda mı ? Yaşından büyük acıları taşırken bir çocuk koca dünya sırtındaki kamburu da mi görmedi ? Suç neydi suçlu kimdi... Bir çocuk bunları yaşarken yer yarılmadi pislikler içine girmedi. Gök kubbe aşağı inmedi. Allah'ın planı neydi o çocuk onları yaşarken Allah o çocuk için ne düşündü nasıl bir kader yazdı. O yükü onun sırtına yüklerken başka çocuklar mutlu mesut büyürken tek dertleri oyuncaklarının kirilmasiyken o çocuk neden paramparça büyüdü karşılığı neydi ? Yoksa bu o günahsız küçük yavruya bir cezamiydi ? Ne suç işlemişti o cezayı hak edecek ? Dünyada o cezayı hak edecek tek suç yine o suçtur o suç bir ceza değil ahlaksız namussuz bir suçtur.
"Türkiye'nin en mahrem yerinde görülmeyen, görmezden gelinen bir yara: Ensest. CNNTürk haber spikeri Büşra Sanay, yıllarca süren titiz bir çalışmayla ensest mağdurlarından ailelere,
sosyologlardan ilahiyatçılara, hukukçulardan eğitimcilere, psikologlardan adli tıpçılara kadar her kesimden insanla konuşarak Türkiye'nin ensest
Herkese Merhaba…..
Bu gün sizlere Kardeşini Doğurmak kitabı ile geldim. Uzun süre etkisinden çıkamayacağım, okurken canımı yakan, fazlasıyla etkileyici bir eserdi. Ensest nedir? Bu kelimenin anlamını kaç kişi biliyor? Peki ya yaşayanlar? Büşra Sanay kitabında dünyanın en acı gerçeklerinden biri olan ensesti suratımıza tokat gibi çarparak bizleri adeta uyanmaya davet ediyor. Haberlerde gördüğümüz veyahut gazetelerde okuduğumuz bu haberlere biz bakmaya bile dayanamazken insanlar bunları yaşıyor. Peki cezalar yeterli mi? İstismara maruz kalan bir çocuk nereye başvurmalı? Cezai işlem sürecinde çocuğun geçirdiği aşamalar nedir? Bu tarz olaylara karşı yakınlarımızı, çocuklarımızı bilinçlendirmek için ne yapmalıyız? Bu eserde bu vb onlarca soruların cevabına ve Türkiye’de yaşanan acı olaylara şahitlik ediyoruz . Yazarımız kitabında bu süreçte görevli neredeyse herkesle röportajlar gerçekleştirerek bizleri hem bilinçlendirmeyi hem de gerçekleri göstermeyi amaçlamış. Herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bu eser şiddetle tavsiyemdir.
Karnımdaki bebeğin babası KOCAM MI BABAM MI bilmiyorum !!!
Kitabın kapağı yüzüme sertçe çarptı doğru okuyorum "KARDEŞİNİ DOĞURMAK", ilk 5 yaprağını okumakta zorlandım vücudumda karıncalanmalar oldu empati kurmakla olacak iş değildi anladım ki kapılar arkasında insanların neler yaşadığını bilmeden akrep yelkovanı kovalıyor tabii bizim için saat sayılır, babası tarafından abisi,dayısı, amcası,dedesi tarafından tecavüze uğrayan insanlar içinde mi saat mı yıl mı orası muamma, çocukların suçu mu çocukken büyümek zorunda kalmak ? Ensest insanın ne kadar kötü olabileceğinon kanıtı "kızlar babasından iki çocuk doğururken anneler doğuma yardım edebiliyor."
Merhaba kitap severler;
Buğün sarsıcı,günümüzde gündemi hiç düşmeyen ,ben bu satırları yazarken hala bir taraftan sonuçlanmayan davaları düşündükçe çıldırıyorum.
Kitabın konusu oldukça ağır,bir araştırma ve incelemelerden derlenen,içersinde gerçek yaşam hikayeleriyle,komiser,polis,öğretmen, gardiyan,piskolog,avukatlar ve çocuk inceleme gözlem
Gerçekler acıtır, kanatır...
Başlıktan da belli olduğu üzere maalesef gerçeklerle yüzleşmek için bu kitabı okumak gerekir.
Kitap hakkında detaylı incelemeye girmeyeceğim, vicdanım ve dilim buna karşı...
Bir sorum var sadece. Biri ağladığında, kendisini geri çektiğinde ya da karamsarlığa düştüğünde kaçımız ya da kaçınız "ne oldu" diye sordu?
Tahminimiz karşılıklı. "Yapma böyle" dendi değil mi ?
Sesimizi duyuramadığımız zaman oturup bir köşede kaç kere ağladık; ağlayanı görüp yanına gittik?
Ya da geçmişte bunları yaşayıp hala gökyüzüne bakamayan, toplum gözünde asosyal gözüken kaç kişi var hala aramızda?
Çok sayıda var. Onlar artık kendini saklamaya devam edecek. Ne beyaz süt istemiyorum diyen çocuk, ne de bir tane boncuklu tabanca atabilmek için ahıra kilitlenen çocuk... Onlar aramızdalar. Onları duyamayız ama görebiliriz.
İşin özü bir gün umarım gerçeklerle yüzleşebiliriz. Kitapta yasal mevzuatlar, sivil toplum kuruluşları, kamu destekleri ve hukuki prosedürler net bir şekilde açıklanmış. Belirli yaş grubundaki cocukların davranışları ya da böyle durumlarda alınacak tavırlar da pedagog/psikologlarla yapılan mülakat da ailelerin/ebeveynlerin bilgilendirilmesi amaçlı güzel olmuş. Tüm bunlar yararlı evet ama ya ahlakımız? Bu büyük bir soru işareti ve bir süre de öyle olmaya devam edecek gibi...
Yüzleşmek ve biraz olsun hissedebilmek için okumanızı şiddetle öneririm.
·
Not rated
Okuduktan sonra insanlara asla eskisi gibi bakamayacağınız ve hayatta bunlarda mı oluyor diyeceğiniz bilimsel bir araştırma!olaylar gerçek hikayeler gerçek
"Ben şimdi kime güveneceğim?" bu cümleyi okuduğumdan beri soruyorum kendime, kime güvenecekler, kime güveneceğiz.. Bu sorunun cevabını veremedim asla. Bir çırpıda okuyabileceğiniz bir kitap diyemiyorum, çünkü yaşananları sindirmek çok zor. Ben okurken sindiremedim, o insanlar bunu yaşamış diyorum, ve daha çok öfkeleniyorum yapılmayan her şeye, ihmal edilen dosyalara, çocuğun beyanının esas olmamasına, sessiz kalınmasına, sen mi izin verdin denilmesine ve daha bir sürü şeye.. en çok da sesini çıkaran insanların sesinin kesilmesi beni yoruyor. Anlayacağınız bu kitap biraz yorucu, ama kaçmayın, yüzleşin diye uğraşılmış, iyi de edilmiş. Umarım sessiz çığlıklara ses olabilmiştir bi nebze ve olabilecektir, umarım..