Nuriye Kargın

Nuriye Kargın
@karginnuriye
Kitaplığında bir sürü kitap olmasına rağmen dönüp dolaşıp "Dostoyevski ve Cengiz Aytmatov" okuyan kız...
19 Temmuz
24 okur puanı
Kasım 2022 tarihinde katıldı
64 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Rus toplumundaki sınıf ayrımını ve hiyerarşi sorununu anlatmaya çalışırken mizahi yönü ön plana çıkaran Gogol insanı hem gülümsetip hem düşünmeye sevk etmiş bu eserinde. Doğruyu söyleme cesaretini ancak delilerin gösterebildiği ortamda kendi kendini deli edip her şeyi eleştirebilen baş karakterimiz ve bunu mükemmel şekilde okuyucuya aktaran Gogol... Ya Gogol'un profesyonel anlatımı sayesinde ya da ben de deli olduğum için :) olayın içine bırakabildim kendimi. Tarihleri takip ederken Nisan'ın 43'ü, Mart'ın 86'sı derken en son *Günü anımsamıyorum, ay zaten yoktu, ne olduğunu şeytan bilir.* yazısının hoşuma gitmesi bir an benim de delirip delirmediğimi sorgulamama neden oldu :) Cevabını hâlâ bulamadım bu sorunun, kim bilir belki beni durduran tek şey de şimdiye kadar hiç deli kıyafetimin olmayışıdır.
Bir Delinin Hatıra Defteri (Ciltli)
Bir Delinin Hatıra Defteri (Ciltli)Nikolay Gogol · Koridor Yayınları · 202056bin okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Aşk, arkadaşlık, sevgi, nefret ve daha nice duygu üzerine yazılmış kitapları okumuşken korku üzerine yazılmış bir kitap okumamıştım hiç. Düşünüyorum da okuduğum kitaplarda, herhangi bir şeyden korktuğunu hissettiğim bir kahramanla bile tanışmadım sanırsam. Belki Raskolnikov olabilir ama o da korkudan çok vicdan azabı duyuyordu. Bu yüzden bu kitabı okumak farklı bir deneyim oldu benim için. Korku... Garip bir duygu aslında. İzahı zor bir duygu. Kimi somut şeylerden korkarken kiminin korkuları soyut olgulardır. Kimine korku gibi gelen olay, kiminin gülüp geçeceği bir durumdur. Ve kimi korkularıyla baş edebilirken çoğu kişi korkuları tarafından esir alınır; kendinden, sevdiklerinden hayatından vazgeçmek zorunda hisseder. Tıpkı kitabımızın baş karakteri gibi. Yaptığı hatanın gün yüzüne çıkmasından korkuyor, etrafındakilere belli etmemeye çalışıyor ancak günden güne büyüyüp gidiyor korkusu. En sonunda korkusuyla baş edemeyeceğini düşünüp intihara karar veriyor. Zweig'in kitaplarının bir çoğunu okudum, istediği duyguyu okuyucuya geçirmekte en başarılı kitabının bu olduğunu düşünüyorum. Korku zor bir kavram olmasına rağmen çok güzel işlemiş. Yalanların olaya dahil olmasıyla heyecan da eklenmiş korkuya ve bir oturuşta okunası bir kitap olmuş.
Korku
KorkuStefan Zweig · Koridor Yayıncılık · 2020103,8bin okunma
84 syf.
·
Puan vermedi
3 kısa öyküden oluşan, yormayan dili ve sade anlatımıyla güzel bir Zweig klasiği. Görünmeyen Koleksiyon Gözleri görmediği için hâlâ sahibi olduğunu zannettiği koleksiyonunu ilk günkü heyecanıyla anlatıyor yaşlı adam. Yazar "Koleksiyoncular mutlu insanlardır." diyor. Yaşlı adam da görmüyor ama mutlu. Çünkü bazen insanları gördükleri değil yürekten bağlı oldukları mutlu eder... Mürebbiye Bu öyküde; hayata, insanlara, aşka dair güzel hisler besleyen iki masum kız kardeş hayatın gerçekleriyle karşılaşıyor. Gördükleri karşısında dünyanın onlara gelecekte getireceklerinden dehşet duyuyorlar. Bu her ne kadar bir öykü de olsa hepimiz aynı şeyden dehşet duymuyor muyuz aslında? Onlar en güvendiklerine kırılıyor, biz de aynı yollardan geçmiyor muyuz? Olaylar farklı da olsa Zweig hepimizin günlük hayatta yaşadığı duyguları aktarmış ustalıkla. Leporella "Kader hiç beklenmedik bir yerde en kayalı araziyi bile havaya uçurabilir." Bu öykü hakkında kısa ve öz konuşmak gerekirse sevgi ve bağlılık insanlara hiç beklenmedik şeyler yaptırabilir. Bağlılık uğruna can alanlar da olur can verenler de. Ve sevgi öyle riskli bir şeydir ki bir insana gösterdiğiniz sevgi sayesinde onu hayatta tutabilirsiniz veya yine o sevgi yüzünden hayattan koparabilirsiniz...
Görünmeyen Koleksiyon
Görünmeyen KoleksiyonStefan Zweig · Koridor Yayıncılık · 20202,417 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
110 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Bir akıl hastanesinin 5 kişilik koğuşundakileri tanıtarak başlıyor kitap. Daha uzun bahsedilen ve asıl üstünde durmamız gereken karakter ise Ivan Dmitriç. Doktorun da söylediği gibi "O konuşurken onda deliyi de akıllıyı da görürsünüz." Akıllı, sohbet edilecek bir dostun eksikliğini yaşayan ve cümleleriyle okuyucuya bu eksikliği hissettiren doktor Andrey Yefimiç bu dostun açığını akıl hastanesinde deli etiketiyle yatan bir adamla kapatıyor. Onunla konuştukça aslında deli denilen bu adamın etrafındaki akıllı (olarak bilinen) insanlardan çok daha mantıklı konuştuğunu fark ediyor. Kitabı okurken sizler de Dmitriç'in birçok sözüne hak vereceksiniz ve deliliğin tanımını düşüneceksiniz. Toplum kendi kurallarına uymayan herkesi deli diye nitelendiriyor ancak bu kurallar kime göre doğru kime göre yanlış. Çehov'dan düşünmeye sevk eden, okunmaya değer bir eser.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Koridor Yayıncılık · 202070,6bin okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İsminden de anlaşılacağı gibi bir idam mahkumunun son gününü anlatıyor kitap. Hatta mahkûmun ağzından yazıldığı için idama gidecek olan bizzat kendinizmiş gibi hissediyorsunuz. Kitabın başında verilen önsözde idam cezasının neden verilmemesi gerektiğini birçok çarpıcı sözle anlatmış yazar. Bu konuda düşünmeye önsözle beraber başlıyorsunuz zaten, sonrasında iyice mahkûmun yerinde olduğunuzu düşünüp üzülüyorsunuz, korkuyorsunuz. Çevirisi iyi yapılmış, duygu aktarılabilmiş, anlatım bakımından rahat okunabilecek bir kitapken konusu ağır olduğu için sonuna kadar ruhum daralarak okudum. Yoğun hayatın temposundan kaçıp biraz dinlenmek, kitap okuyup ruhunuzu beslemek isterseniz o an bu kitabı okumanızı tavsiye etmem. Ancak hassas olmadığınız bir dönemde mutlaka okumalısınız, empati kurma yeteneğinizi geliştirecektir.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Koridor Yayıncılık · 2019121,6bin okunma
Reklam
Reklam