KARINCALAR VE BALIKLAR
Afrika'nın uçsuz bucaksız topraklarında ilkbahar yağışlarıyla oluşup yaz sıcağında yok olan geçici göller vardır. İşte bu göllerin oluşumuna tanık olan yerlilerin şöyle bir sözü vardır:
"Sular yükselince balıklar karıncaları yer, sular çekilince de karıncalar balıkları.."
Yani üstünlük bugün karıncadaysa yarın balığa geçebiliyor ya da tam tersi. Karınca ya da balık olmanın sağladığı üstünlüğe sevinmek, kendimizi kandırmaktan öte bir anlam taşımıyor. Çünkü kimin kimi yiyeceğini gerçekte suyun hareketi belirliyor.
Sayfa 43Kitabı okudu
İzahı olmayan şeyin mizahı olur.
Her canlının tepesinde bir kılıç durur: "Doğal seçilim". Bu mekanizma ile doğa, kaynaklara uygun olarak nüfus planlaması yapar ve adapte olamayan her türe Demokles'in kılicını indirir! Adapte olmaktan kasıt nedir peki?
Basitçe, sular yükselince, balıklar karıncaları yer, sular çekilince de karıncalar balıkları. İnsan genelinde adaptasyon "uygun olanı yapmak, uyum sağlamak", bunu alışkanlık haline getirmektir. Uygun olan ise şartlara göre değişir. Temmuzda kısa kollu gömlek giymek doğaya uyumdur, ocakta kalın mont. Ya da yine Ocak ayında, bir marketin tika basa dolu olması bir sorun değildir ama koronavirusun her yerde kol gezdiği 10 Nisanda bunun gerçekleşmiş olması adapte olamama örneğidir. Bu durumda, doğal
süreçler aklını kullanmayani, cehalette direteni
cezalandırarak "eler". Bu sadece biyolojinin ortaya koydugu bir gerçek degildir. Çoğunluğumuzun mensup olduğu islam dininin temel kaynağı Kur'an'da da benzer bir çıkarım vardır: "Ve O aklını kullanmayanları pisliğe mahkum eder!" (10, 100).
Pislige mahkum olmanın dilimizde amiyane bir tabiri var (o da size kalsin). Elbette bu yaziyi buraya kadar okuyabilmiş sizler bu cehalete düşman olan kitledensiniz. Ama bir şekilde bu insanlara ulaşmamız gerekiyor. Zira türün her bireyi, türün kaderine etki eder. En güçlü silahımızın aklımız olduğunu ve bunu
da okuyarak, bilerek sağlayacağımızı anlatmak
gerekiyor. Bu coğrafyanin cehalete düşman çocuğu ne güzel söylüyor: "Okuyun,zira mürekkebin akmadiğı yerde kan akıyor" (Ali Şeriati)
| Alıntı
Sular yükselince, balıklar karıncaları yer.
Sular çekilince de karıncalar balıkları yer.
Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir çünkü kimin kimi yiyeceğine suyun akışı karar verir.
"Sular yükselince, balıklar karıncaları yer.
Sular çekilince de karıncalar balıkları yer."
Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir. Çünkü kimin kimi yiyeceğine suyun akışı karar verir.
Sayfa 73 - Şule yayınlarıKitabı okudu
Büyük bir çatışma çıkmıştı kentte. Biz, insanlar, çiçekler, karıncalar, kuşlar, balıklar ve yıldızlar öldürülmesin diye sokaklara renk renk yazılar yazıyor, duvarlara afişler asıyorduk. Hepimiz gençtik; yaşlı olanlarımız da vardı aramızda ama hepimiz gençtik. Onlar, insanları, çiçekleri, karıncaları, kuşları, balıkları ve yıldızları öldürmek için çıkmışlardı sokağa. Hepsi yaşlıydı; genç olanları da vardı aralarında ama hepsi yaşlıydı. Ve hepsi silahlıydı.
