Olağandışı katı bir babanın yetiştirdiği Calvin, çocukluğunda çok az sevgi ya da güvenlik tattığından, yetkeye karşı, sürekli olarak karışık duygular beslemiştir; yetkeden nefret etmiş, ona karşı durmuş, aynı zamanda da ona hayran olmuş ve boyun eğme eğilimi göstermiştir. Bütün yaşamı boyunca, bir karşı durduğu bir de hayran olduğu yetke vardı: gençliğinde babası ve manastırdaki kıdemliler; daha sonra da Papa ile prensler.