Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Senin hikayeni yazamam ben. Senin hikayenin içine girip azıcık sarılsam keşke.
Reklam
Ne zaman gitsem gelemiyorum. Akşam oldu bak yine, kaldım buralarda. Bilsem buralar nereler bari. Nereler ki buralar? Hem unuttum bak yine. Buraya geldim mi ben, yoksa gittiğim yer miydi burası?
Fark eder mi ki kim kime aşık? Kim kime dolaşık? Bu karmakarışık sarmaşık… Kökü bende, dalları sende, suyu bende, yaprakları sende…
Kimsesizliğin hikayesini en kısa nasıl yazarım diye düşündü. Geceye koyulup aradı. Kısa cümleler buldu. Tek kelimeye indirene kadar yalnızlığı ısırıp emdi. Karanlığın içinde sadece üç harfiyle zifir gibi duran, yanında bir virgül bile olmayan “BEN”i buldu.
Leylâ erbil biraz daha kalsaydı biraz daha soyacaktı hakikati kabuğundan. Belki bu kadarına dayanabilirdik şimdilik. Ve deliricem Leyla Hanım, merak etme Kavuk yerine huni bırakmalıydın, yaptın. Birini bana taktın. Yanına gelmeden önce suya atılacak daha çok taş var ve de verilecek çok rahatsızlık.
Reklam
Bilsem ki sen değilsin, unuturdum. Bilsem ki sensin, bütün hatırlamaları bırakırdım ayağının ucuna. Kendimi bırakır sen olurdum. O yüzden daha şimdiden, sen gelmeden senin düşlerini görmeye başladım.
Korku suçluluktan daha güçlüyse kötü olabilirim.
Ben çok eski bir fotoğrafta duruyorum. Yüzüm o fotoğrafta bile eski bir fotoğrafa benziyor. Karmakarışık bir mitoloji, sarmaşık bir tempo tam o anda durmuş fotoğrafa;  hâlâ duruyor. Birhan Keskin
Korkması bile yasak olan çocuklar diye bir şey var değil mi? Halbuki ne çok korktuk birbirimizi kaybetmekten. Ağız tadıyla korkmak ne güzeldi değil mi?
115 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.