''..Nasıl oluyor da bunları yemenin tehlikeli olmadığını anlayabiliyorsunuz.?'' diye sordu. ''Değişik bir şeyle karşılaştığında bunun yenilebilir olup olmadığını anlamanın bir yöntemi vardır. Bu, koku alma duyusuyla başlar. Yalnızca bitkileri değil, her şeyi koklamayı öğrenmen çok önemlidir. Havayı, suyu, hayvanları,
“Peşin hükümlerden mümkün mertebe kaçınmaya çalışırım. Sözlerin ve olayların sadece dış anlam ve yorumlarına takılıp kalmamaya bakarım. İyi yanları seçip kabul ederim. Kayıtsız şartsız kabul veya kayıtsız şartsız kınamayı değil, inceleme, deneme, düşünme, karşılaştırma yollarıyla değerlendirmeyi şiar bilirim.”
Reklam
624 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Eser orta öğretim seviyesi talebeleri ölçü alınarak kısmen kısaltılıp sadeleştirilmiş ve tek ciltte toplanmıştır ancak İslam ve kuran kültürünün bizden sonraki nesillere aktarılmasını zaruri gördüğümüz kelime ıstılah ve tabirler muhafaza edilmiştir eser yedi kısma ayrılmış ve her kısmın sonunda bilgi, ezber, açıklama , yorum karşılaştırma ve dikkat gerektiren "klasik sorular", "boşluk doldurma sorular", "çoktan seçmeli sorular" olarak 50 adet üç tür soru hazırlanmıştır
Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v)
Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v)Osman Nuri Topbaş · Erkam Yayınları · 2014248 okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Selamlar, ben leyla Çarpık yalanlar kitabında tanıştığımız Prenses Bridget ve yakışıklı koruması Rhys’ın öyküsünü okuyoruz ikinci kitabımızda. İlk kitaptan daha güzel çünkü karşılaştırma yapacağımız bir mafya yoktu ortada :D Rhys Larsen için mutluluğun formülü iki maddeden oluşur; İşini iyi yap, müşterilerle özel bağ kurma çünkü hayat işin olmayan konulara burnunu sokmayınca daha güzeldir. Larsen’ın bu mutluluğu geleceğin kraliçesi Bridget ile tanışınca suya düşer çünkü bu kadında onun sinir uçlarına dokunan bir şeyler vardır ve Larsen’ın yapabileceği tek şey bu hanımdan olabildiğinde uzak durmaktır. En azından kendisi öyle zannetmeye devam edebilir. Bu kitabın TikTok ve bookstagram şişirmesi olduğunu düşünüyorum çünkü okuyacak ve kalbe dokunacak daha başka çok fazla kitap var. Islak rüyalarınızı besleyecek tarzda yazılmış içinde de eh birazcık romantizm esintileri taşıyan ortalama bir kitap iyi günler diler hayatınızın aşkının sizi hiç ummadığınız bir yerde sizi bulmasını dilerim.
Çarpık Oyunlar
Çarpık OyunlarAna Huang · Martı Yayınları · 20231,995 okunma
Wael Hallaq: "Genel olarak insan hayatının ve onun sefaletinin (aşikâr ki sadece modern öncesi uhdesinde değil) kaçınılmaz zulmüne rağmen Müslümanlar, karşılaştırma babında söylersek bin yıldan uzun bir süre, çok daha eşitlikçi ve merhametli bir sistemde ve bizim için en önemlisi, modernitenin kötüleyerek kirletemeyeceği, hukukun üstünlüğüne dayanan bir düzen altında yaşadı."
Sayfa 318
"İnsan, karşılaştırma yapmadan, kendinde olana sevinmeli: Daha mutlu birini rahatsız eden kimse, asla mutlu olmayacaktır" Seneca
Reklam
Sadece kendiniz olmaktan memnun olduğunuzda ve karşılaştırma yapmadığınızda veya rekabet etmediğinizde herkes size saygı duyacaktır.
Lao Tzu
Lao Tzu
Karşılaştırma: Tel Fırat'ı hiçbir şekilde Türkiye'ye vermeyen batı ama aynı batı İstanbul'u tek kurşun atmadan Türkiye'ye verdi bunun nedeni nedir?burada ya tel Fırat İstanbul'dan önemli ya da başka bir şey var
Karşılaştırma yapmadan da anlayabilseydin iyiydi.
Ben seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum. Bazen rast gelip hatta senden güzel bulduğum kadınlara bakıyorum da, kendi kendime hiçbirisini senin kadar, senin gibi sevemeyeceğime yemin ediyorum. Sende bir şey var, öyle bir şey ki, hiçbirinde rast gelmiyorum. Bu öyle bir şey ki, işte bütün endişelerim senin yanında yok oluyor. Ruhuma bir şifa, bir sükûn geliyor! Dudaklarını gözlerime dokundurduğun zaman bütün canımın koşa koşa gelip ruhumda toplandığını, orada seninle buluşmaktan mutlu olarak kaldığını hissediyorum. Hele şimdi bana öyle geliyor ki, ben dünyada senden başka hangi kadını alsaydım hiçbirisiyle senin gibi olamayacaktım; senin gibi böyle samimi, ruhuma kadar, böyle canıma kadar samimi..."
Sayfa 7 - Süreyya'nın suad'a konuşması.Kitabı okuyor
O şiirin insanı bu derece heyecanlandırıp mutlu etmesinin esas nedeni insanın eskiden sahip olduğu bir hissi yüceltmesi; insan böylece, hissi anlama veya şimdiki hisleriyle karşılaştırma zahmetine girmeden kolayca, tanıdık biçimde karşılık veriyor. Ancak yaşayan şairler, yaratılmakta olan ve o an bizden koparılan bir hissi ifade ediyorlar. İnsan onu ilk başta tanımıyor; çoğunlukla bir nedenle ondan korkuyor, onu merakla izliyor ve kıskançlıkla ve şüpheyle o eskiden bildiği hisle karşılaştırıyor. Modern şiirin zorluğu burada ve insan bu zorluk yüzünden herhangi iyi bir modern şairin iki dizesinden fazlasını hatırlayamıyor.
Sayfa 23
Reklam
Mustafa Kemal'in tutmuş olduğu notlardan, Diyarbakır/Silvan'da bulunduğu sürede yoğun bir şekilde kitap okuduğu görülmektedir. Çeşitli, farklı kitapları okumuştur. Alphonse Daudet'in romanından etkilenmiştir. Romanın kısa bir özetini not defterine yazmıştır. Özellikle, "Şimdiye kadar lüzumundan fazla sevdim, artık sevilmek
Sayfa 96 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
"Osmanlı Devleti kızları eğitmez miydi?.. Bir kesimin diline doladığı kuyruklu yalanlardan biri de budur! Osmanlı'ya oranla çağdaş Avrupa ülkelerinde acaba okur-yazar sayısı ve okuma oranları ne durumdaydı, hiç karşılaştırma yaptınız mı? Kanuni döneminde bile okullaşma oranı %40. Ayrıca en büyük eğitim hamlesini 2.Abdulhamid'in yaptığını ve bu dönemin okullaşma seviyesine Türkiye Cumhuriyeti'nin ancak 1950 sonrasında ulaştığını biliyoruz. Osmanlı'nın kızları eğitimsiz bıraktığı iddiasına gelince: İnsanı 'ahsen-i takvim' olarak gören bir kültürün kadınları eğitimsiz bırakması, dışlaması mümkün değildir. Kadınların aşağılanması bir Batı hastalığı olup bize oradan geçmiştir."
Sadece bir tek hayat yaşadığımız için bu hayatı öncekilerle karşılaştıramaz ya da kusurlarımızı gelecekteki hayatlarımızda gideremeyiz; bu nedenle de ne istediğimizi bilemeyiz. Tereza’yla olmak mı daha iyiydi, yalnız olmak mı? Karşılaştırma fırsatı olmadığı için hangi kararın daha iyi olduğunu sınamanın bir yolu yok. Olaylar nasıl gelişirse öyle yaşıyoruz, önceden uyarılmaksızın, rolünü ezberlemeden sahneye çıkan bir tiyatro oyuncusu gibi. Yaşam öncesi ilk prova yaşamın ta kendisiyse, ne değeri olabilir yaşamanın? Yaşamın hep bir taslak gibi olması da bundandır işte. Yok, “taslak” da tam anlatamıyor demek istediğimi; çünkü taslak bir şeyin ana çizgileriyle belirmesi demektir, bir resmin az çok ortaya çıkmasıdır, yaşamımız dediğimiz taslaksa hiçbir şeyin taslağı değildir, bir resmin resme dönüşmeyecek ana çizgileridir.
Sayfa 16
Ayrılacağımızı biliyorduk; Ben geç olsun istiyordum, o bir an evvel olup bitsin istiyordu. Benim canım yanıyordu, onun muhtemeldir ki daha çok yanıyordu. Bir oğulla babanın ayrılık acısını karşılaştırma ihtimali yok, babanın benden daha fazla acı çektiğini düşünmek bir tür teselli veriyordu. Acı çekmek en gerçek sevme belirtisi çünkü.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.