Edibe

Edibe
@katarsiss
Öğrenci
Felsefe
Gaziantep
null
11 reader point
Joined on March 2018
Şu anda okuduğu kitap
Rüya hünerli bir sihirbazdır, varlıkların boyutlarını ve birbirlerine olan uzaklıklarını değiştirir, ya yana uyuyan kişileri ayırır, birbirine uzaktaki kişileri kavuşturur
Reklam
"İnsan, iç geçirirken verdiği bir soluktan ibarettir."
"Nereye kaçabilirler ki, gerçek, insanın şahdamarındadır."

Reader Follow Recommendations

See All
Pazar günleri, hayatın intikam günleri. Neşeli başlasın ve öyle geçsin diye gayret edildikçe insanı koyu bir yalnızlığa, anlaşılmaz bir kedere iten günler.
Canı sıkılan insan en başta kendinden sıkılır. Çorak, anlamsız bir varoluşun bilincinde olmak can sıkıntısının başlıca kaynağıdır.
Reklam
"Görüyorsunuz ya, biçim illa da biçim. Cüppesiz bir yargıca gülenler cüppeli bir savcının karşısında tirerler. Biçim, biçim baylar!"
Utangaç adam, bedeni kendini sıkıyormuş da onu bırakacak bir yer arıyormuş gibi bir izlenim verir.
Herkesin ağladığı bir vaazda, bir adama neden ağlamadığı sorulduğunda şunu demiş; "Ben onların cemaatinden değilim."
Giz, en çok paylaşılan, en sıradan olan, en çok yinelenen ve herkese özgü olan şeylerdir: beden ve onun gereksemeleri, hastalıklar, saplantılar, kabızlık örneğin yada adet günleri.
Sayfa 108Kitabı okudu
F. ile son karşılaşmalarından bu yana o organı düşünüyor: gözü; ruhun penceresini; yüzün güzellik merkezini; bir bireyin kimliğinin yoğunlaştığı noktayı; ama aynı zamanda sürekli olarak temizlenmesi, ıslak tutulması, içinde bir miktar tuz bulunan özel bir sıvıyla bakımının yapılması gereken bir görme aygıtı olan o organı.
Reklam
Bir de, fırsat bulsalar, kendilerini kuşkusuz felsefeye, tarihe, Fransızca eğitimine verecek, ama daha iyisini bulamadıkları için, neredeyse umutsuzluk içinde bizde çalışmak için başvuranlar var.
İnsanın kusursuz biçimde çalışması, aynı zamanda da o işi hor görmesi çok zordur
Bazen günahlardan daha fazla acı veren faziletleri vardır.
Sayfa 185Kitabı okudu
Geleceğe doğru yaşamak bilinmeyene sıçramak demektir bu da halihazırda emsali olmayan ve pek az kişinin kavradığı dereceden bir cesaret gerektirir
Tanrı sen ne kadar güzelsin Bir hiç olarak Ormansın belki bilmiyorum Belki ormanda bir ağaçsın şuncacık Bir Pazartesi günüsün insanları dupduru edemeyen Bütün karayollarında ve demiryollarında Gider gelirim bütün dünyada Ama biliyorum Kırşehir’de mezarsın Bir kilisesin Kapadokya da Söz gelini yumurtada zarsın Ustasın sabahları yapmada En katı yoklukları koyarak insanın içine Akşamüstlerinde biraz gaddarsın Sular ve zamanlar kararırken Ne yapalım Bari bağışlayalım birbirimizi
Gün doğsun bir arınayım istiyorum güneş tozlu caddeler kaygılarım beni bir arıtsın istiyorum işte tam böyle istiyorum
Reklam
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum hırsızlar polisler açlar toklar uyusun..
Hintliler politikayı daima aşağı bir meşguliyet saymışlardır. Şayet, derler, bir hükümet lazımsa ve bunu kurmak isteyenler de varsa yapsınlar, bir angaryadan daha kurtulmuş oluruz. Hintli ruh aleminde yaşar ve ebediliğin yolunu arar.
Bilir ki desteksizdir kişi, yardımsızdır, her an insanı bulmak zorundadır.
Sanatçı eğer hayatı seviyorsa, onu tanımak, değiştirmek ve daha iyi olması için katkıda bulunmak zorunluluğunu da içinde duyacaktır.
Tüm büyük keyif ve sevinçler, insanın kendini onlarla kıyaslayarak üstün göreceği Kişiler olmasına bağlıdır. Hiçbir şey kibrin tatmininden önemli değildir ve hiçbir yara insanın canını kibrin yaralanması kadar yakmaz.
Reklam
..sıradan insanlar ise, her türden uzman karşısında derin bir saygı duyar. Profesyonellerin aslında yaptıkları işi değil sağladıkları kazancı sevdiklerini bilmezler.
Çoğu zaman haklı ya da haksız olduğumuzu kendimiz de bilmeyiz, sık sık buna inanır ve yanılırız. Çünkü veritas est in puteo (doğru derindedir).
Onun yanında birtakım hastalardan, iyileşemeyip ölenlerden ya da hastalık atlatan birilerinden söz edilecek oldu mu özellikle de kendisininkine benzeyen bir hastalık söz konusuysa, heyecanını gizlemeye çalışarak kulak kesiliyor, sorular sorup öğrendiklerini kendi durumuyla karşılaştırıyordu.
Tanrı’yı seviyorum deyip de kardeşinden nefret eden yalancıdır. Çünkü gördüğü kardeşini sevmeyen görmediği Tanrı’yı sevemez.
Sayfa 2