Hiçbir şey onulmaz değildir; zaman sorunudur her şey.
Sayfa 25
Nedenin uyandırdığı duygu, nedenin kendisinden daha önemlidir..
Sayfa 27
Reklam
İlk Balosu
Ah, her şey ne kadar çabuk değişiyordu! Mutluluk niçin sonsuz değildi? Sonsuz olsa, hiç de uzun gelmezdi insana.
Sayfa 181 - Kırmızı Kedi 1. BaskıKitabı okudu
Tam o anda büyük bir dalga Jonathan'ı kaldırdı, sonra onu geride bırakarak şen bir sesle kıyıya patladı. Ne güzel şeydi bu! Bir dalga daha geliyordu. İşte böyle yaşamalıydı insan -umursamadan, aldırmadan, kendini koyvererek. Jonathan doğruldu, ayak parmaklarını pürüzsüz, sıkışmış kumlara bastıra bastıra kıyıya yürümeye başladı. Kenidini salıvereceksin, hayatın gelgitleriyle mücadele etmeyeceksin, hayatı geldiği gibi yaşayacaksın -yapılması gereken buydu işte. Yanlış olan bu gerginlikti. Yaşamak -yaşamak! Kendi güzelliğiyla alay edercesine güneş ışığının keyfini çıkaran bu mükemmel sabah usulca fısıldıyor gibiydi: "Neden olmasın?"
Keşke insanın bu çiçeklere yeterince uzun bakacak vakti olsaydı, o bilinmezlik ve yabancılık duygusunu aşacak vakti olsaydı, çiçekleri yakından tanıyacak vakti olsaydı! Oysa taç yapraklarını ayırmak, yaprağın alt tarafını keşfetmek için duraksadığınızda Yaşam yakanıza yapışıyor, sizi çekip alıyordu. Linda hasır şezlongunda yatarken kendini yaprak gibi hafif hissediyordu. Ve Yaşam bir rüzgar misali gelip onu yakaladı, sarstı; gitmesi gerekiyordu. Hep böyle mi olacaktı? Hiç kaçış yok muydu?
"Onu düşünmek seni üzüyor mu büyükanne?" Büyükannesinin üzülmesini hiç istemiyordu. Bu kez aklından geçenleri irdeleme sırası büyükannedeydi. Onu düşünmek kendisini üzüyor muydu? Geriye dönmek, eskileri düşünmek. Kezia'nın onu gözlemlediği gibi yılların gerisine bakmak. Onlar çoktan gözden kaybolduktan sonra bile, ancak bir kadının yapacağı gibi onları gözetmek. Bunu yapmak onu üzüyor muydu? Hayır, yaşam böyle bir şeydi.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.