(...) işçiler ilk yasal zaferleri olan örgütlenme hakkını 1935 yılında Wagner Yasası'yla kazanmışlardı. Bu, iki ciddi soruna neden oldu. İlk olarak, demokrasi yanlış işliyordu. Şaşkın sürü, gerçekten yasal zaferler elde ediyordu fakat demokrasinin böyle işlemesi değildi beklenen. Diğer bir sorun ise, insanların örgütlenmesinin mümkün hale gelişiydi. Oysa insanların ayrıştırılması, ayrımlandırılması ve yalnız olması gerekiyordu. Örgütlenmemeliydiler; çünkü böylece olaylara seyirci olmanın ötesinde bir konuma gelebilirlerdi. Kısıtlı olanaklara sahip pek çok insanın, siyaset arenasına girmek için, bir araya gelmesi durumunda aktif katılımcı olma olasılıkları doğardı. Bu gerçekten çok ürkütücü.
Sayfa 9Kitabı okuyor
Demokrasinin Cinsiyeti
Kadın hareketi,radikal bir katılımcı demokrasi anlayışı geliştirmek için,
örgütlenme biçimleri ve kişilerarası ilişkiler konusundaki hassasiyetinden
yola çıkmıştır ve bu anlayış,yalnızca kadın gruplarına değil, politik yaşa
mın her yönüne uygulanmıştır.
Sayfa 138 - MetisKitabı okudu
Demokrasinin Cinsiyeti
Feminizm ile demokrasi arasındaki ilişkiyi ele alan bir avuç erkeğin enerjilerini genellikle bu noktaya yoğunlaştırmış olmalarının,yukarıdaki
görüşle katılımcı demokrasiden yana daha eski savlar arasındaki yakın benzerliği olduğundandır.
Sayfa 122Kitabı okudu
Demokrasinin Cinsiyeti
Daha katılımcı bir demokrasi anlayışına geçtiğimiz anda,kadınların ve erkeklerin eşit katılımı,özel alanda önemli değişikliklerle olur.
Sayfa 122 - MetisKitabı okudu
DÜNYANIN EN AHLAKLI DEVLET YÖNETME ANLAYIŞI TÜRK TÖRESİDİR
Ulusun birliğini han, hanı töre, töre ulus yararına hanı yönetenleri bağlar. Töreyi çiğneyen hanın kellesi alınırdı.
Türklerde hukuk töredir. Cumhuriyet devrimleri törenin bir asır önce ki çağa uygun halidir.
Gününüz ile karşılaştırma yaparak Türk töresini anlatmak istiyorum ki ona
Demokrasinin Cinsiyeti
Katılımcı demokrasi hiç değilse hiç değilse demokrasiyi yaygınlaştırmak
gibi ortak bir hedef için çağdaş kadın hareketiyle ittifak kurmuşlardır;at gözlüğü takmışcasına işyerine önem vermesine rağmen, yakın zamanlardaki feminist kaygıları pay
kalmaktadır.
Sayfa 67 - MetisKitabı okudu