Amaç kısmen feminist eleştirileri özetlemek ve geliştirmek olduğu halde ölüm yüzyıllarca süren demok
rasi tartışmasındaki sorunları ve özlemleri okura hatırlatma hizmetini de görmektedir.Etkinlik ve dönüşüme
ağırlık veren katılımcı bir demokrasi
nin özel önemini karşılık katılım dü
zeylerini artırmak ile tüm grupların
eşit söz hakkına sahip olmasını sağlamak arasındaki çatışma;grup çıkarlarından ve perspektiflerinden yola çıkmak ile yerel kaygıları aşan
bir politikaya yönelmek arasındaki seçim.Evrensel ile tekil arasındaki
gerilim bu bölümde tekrar tekrar ortaya çıkan bu tema olacak; ve ya
kın zamanlarda cinsel farklılık üzerindeki feminist vurgunun düşün
düklerini göz önüne alarak. evrensel
iddiaların değişmiş bir savunmadır.
Feminizm kamusal alan ile özel alan arasındaki ilişkiye o kadar ilgi göstermiştir ki,en azından birden fazla çiftin söz konusu olduğunu.
belirtmeden feminizm ve demokrasi hakkında yazmak imkansızdır.Demok
rası meselelerinin genel bir katılım başlığı altında ele alınması,katılımcı ve cumhuriyetçi modeller arasındaki
karşıtlığı bulanıklaştırıyor..Çünkü ikisi
de daha aktif bir demokrasi tasavvur
ederek liberal yaklaşımın minimaliz
mine karşı çıkar.Toplumsal tablo,
ancak cinsiyeti işim içine kattığımız
da netleşir.O zaman,demokratların
kamusal alan ile özel alan arasındaki
ilişki karşısında aldıkları farklı konum
lar,aktif katılımın düzeyleri hakkında
ne düşündükleri kadar önemli olacaklardır.Katılımcılar ve cumhuri
yetçiler liberali eleştirirken sık sık birleşirken;kamusal, özel ayrımında anlaşamazlar.
Daha katılımcı bir demokrasi,politik
ve ekonomik,eşitlik arasındaki ilişki
yi gerginliğe dönüştürecektir.Çünkü
işçiler iş yerinde alınan kararları etkileyebilirler,bu,ayrıcalıklı seçkinle
rin etkisine seçkinlerin etkisine karşı
bir denge oluşturacaktır.Ama daha
daha katılım,herkesin ekonomik olarak eşit olduğu bir dünyada bile bir mesele olmaya devam edecektir.Ca
rol Gould’un ileri sürdüğü gibi,”başka
larıyla ortak bir etkinliğe giren her kişi,o etkinlikle ilişkili kararların alın
masına katılma hakkına sahiptir.
Katılımcı demokrasi olarak tanımla
nan düşünce okulu,demokrasi devlet
te önemliyse,başka yerlerde de aynı ölçüde önemlidir savını savunurken,
kamusal alan ile özel alan arasındaki karşı çıkar.İşyeri demokrasisinin öne
minin vurgulanmasıdır.İnsanlar yaşamlarını ilgilendiren kararlara katılmak ister.Fabrikayı ya da büroyu
özel,politik olmayan meseleler olarak
konu dışı diye bir kenarda bırakmak
yerine,demokrasiyi iş temelindeki katılım olarak düşünmeliyiz.
Hem Batı’da hemde Doğu’da,sosya
listler parlementer demokrasi kurum
larıyla barış yapmaya başladılar ve ra
dikişlerin temsili demokrasiyi bir ke
nara bırakırken duydukları güven yok oldu.Bu,Batıdaki bireysel hak ve öz
günlük ihlalleri konusunda duyulan
endişeyle ve sabık katılımcı demokra
si uygulayıcılarının geçici yorgunlu
ğuyla birleşti;birleşim karşı konulmaz
oldu.1989’un dramik olayları,asgari düzeyde tanımlanan bir demokrasi
olsada,demokrasiyi dillerden düşmeyen sözcük haline getirdi.Bir zamanlar batılı radikallerin burun kı
vurdukları haklar ve özgürlükler şimdi önem kazandı.(görece) özgür,basın hakkı;farklı partiler arasında seçim yapma hakkı;bir hükümeti seçim dö
nemlerinde görevden alma hakkı,
insanlar bu hakların bir çok kişi tara
fondan gelişe güzel kullanılmış olduğunu ya da çoğunluk oy hakkına sahip olduktan çok sonra bile azınlık
ların kendi çıkarlarını ne kadar rahat koruyabileceklerini hafızadan sildiler.
Bu haklar ve özgürlükler yeniden uğruna ölünmeye değer görünüyordu.