Bence evliliklerin temelinin zayıf başlamasının en başta gelen nedenlerinden biri, kişilerin cinsellik duygusu içinde diğer gereksinimlere körleşmeleri, tümü görmemeleridir.
Evet efendim, on dokuzuncu yüzyılın zeki insanı önce kişiliksiz olmalıdır. Etik yönden de zorunludur öyle olmaya. Kişilikli, faal insan genelde dar kafalıdır.
İçimizdeki karanlık masalcı bizi uyarıyor: Mutlu anlar bedava değildir, hayallerinin gerçekleşmesi için ödemen gereken bir bedel vardır. Genel geçer kanı bize her çıkışın bir inişi olduğunu, yüksekten düşmek daha zor olacağı için hiç yükselmemenin daha doğru olduğunu söyler.
Bu, korkunun sesidir.
Günlük deneyimlerimiz zıddını ispatlar. Hepimiz neşe ve bolluğun paylaştıkça arttığını; kalbimizin sesini dinlemenin ve isteğimizi dile getirmenin dileklerimizin gerçek olmasını sağladığını deneyimlemişizdir. Eğer kendini her güzel şeyin bir bedeli olduğuna inandırırsan sırf istemeye cesaret edemediğin için çok fazla güzelliği kaçırırsın.
Sayfa 70 - Doğan Novus Yayınları, 15. Baskı, çeviren: İstem ErdenerKitabı okuyor
İnsanlar onlardan bekleneni yapmamayı severler. Hiçbir sistem, medyatik ve sanal sistemler dahil, bireylerin her türlü totaliter müdahaleden sakınmasını sağlayan bu inadını devre dışı bırakmayacaktır.