Öncelikle suçlamaların büyük bir kısmına katılmıyorum.Anlatmaya nereden başlayacağımı dahi bilemedim bu yüzden.Her zamanki gibi o kadar zalim ve o kadar tek boyutlusun ki zaten tonlarca şey anlatsam da herhangi biri herhangi bir işe yarar mı emin değilim.
Katılmıyorum
Düşünebilen bir canlı için amaç, saygın kentin ve devletin sözüyle, kanunlarıyla hareket etmektir.
Ben katılmıyorum. Eski tecrübeler yeni aşka yön verir.
Bugün olanlar için geçmişe lanet etmek de, minnet duymak da olmaz. Yeni aşkların eski tecrübelerle kesinlikle hiçbir ilgisi yoktur.Aşk her seferinde yepyenidir.''
Sayfa 114Kitabı okudu
Sana katılmıyorum küçük kız :)
"Biz etten kemikten yapılmış insanlar güzel bir ülkede yaşamaktansa, ne kadar bunaltıcı ya da gri olursa olsun, evlerimizi tercih ederiz. Ev gibisi yoktur."
Katılmıyorum, yalnızlık iyidir ;)
Hayat tek başına çekilecek çileymiş gibi, gençlerin yalnızlıktaki bu bitmez israri nedir? Bizim yaşımıza vardıklarında görecekler ki yalnızlığın adı bile dehşet vericidir.
Sayfa 58 - Hep Kitap
Şu edilgenliğimizin nedenlerine, sizin açıkladığınız nedenlere katılmıyorum... Hatta edilgen 'olduğumuzu şiddetle reddediyorum.
İyi biri misin ? Değil misin ?
Biri hatanı söylediğinde;
-Ya öyle mi ? Hiç duymamıştım vb cevaplar , iyi bir insan olduğunu gösterir.
-O zaman sende şunu yapma
-Benim hayatıma kimse karışamaz
-Uyarın için saol ama ben bildiğimi yapıcam vb gibi cevaplar iyi insan olmadığını gösterir.
-Hatayı şöyle reddedersin sana katılmıyorum , fakat iyi niyetinden dolayı beni uyardığın için teşekkür ediyorum :)
Katılmıyorum. Burada mevzu “itibar” değil “çıkar” idir.
60 milyonluk bir millet olmalarına rağmen dağınık, teşkilatsız ve geri olan Araplar, milli ülküleri olan Arap Birliği düşüncesi sayesinde toparlanma yoluna girmişlerdir. Ülkülerinden aldıkları güçle, Filistin işinde İngiltere ve Amerika’ya kafa tutmaktadırlar. Ülkü sahibi millet oldukları için de dünyada itibarları ve değerleri artmıştır. Bizim için çok büyük isret ve ders olan şu olay, Arapların itibarını göstermesi bakımından manalıdır: Birleşmiş Milletler teşkilatının 11 üyeli Güvenlik Konseyi’nin beşi “Amerika, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin” daimi, altısı geçicidir. 1945 yılında, bu altı üyelik için seçim yapıldı. 900 yıllık büyük bir geçmişi ve tarihi olan, askeri devlet olarak nam kazanmış bulunan Türkiye bu seçimde ancak bir tek oy alarak Konsey’e giremediği halde, İngiliz işgalinden henüz kurtulamamış olan ordusuz, donanmasız Mısır, 45 oy alarak bu üyeliğe seçildi. Demek ki, o zamanki Birleşmiş Milletler teşkilatına dahil bulunan 50 devletten 45’i, Mısır’ı bizden daha itibarlı ve üstün görmüştü.
1946’da geçici üyelik için yapılan seçimde de, Türkiye’ye kimse oy vermediği halde, Suriye 45 oy aldı. Bir iki yıllık bir devlet olan o zamanki üç milyon nüfuslu Suriye’nin Türkiye’ye tercih edilmesinin sebebi açıktır: Suriye, bir ülkünün ardındadır. Yani prensip sahibidir. Bundan dolayı da, düşmanlarının bile saygısını kazanmıştır.
KızılelmaKitabı okudu
Evlenmeyi düşünmüyor musun sorularından dolayı düğünlere katılmıyorum teşekkürler
