Sevgili yolunda ayağına diken batan aşık , onu elbisesine takılmış bir gül görmeli değil midir?
Gül dikeni bir gün elde etmek için her yıl dikenlere sabrediyor da sen gül fidanından da aşağı mısın ki ayağında bir dikene sabredemiyor , onu iğneyle çıkarıyorsun ?
Leyla'nın aşkıyla ayağına batan diken , onun başkalarına armağan edeceği yüzlerce gül demetinden daha değerli değil mi yoksa ?
Bir elde câm, bir elde gül, geldin sâkiyâ
Hangisin alsam gülü, yahud ki câmı, ya seni..
"Bir elinde gül, diğer elinde kadeh ile geldin ey saki ! Bilemiyorum hangisini alayım, gülümü, kadehi mi, yoksa seni mi?"
Kadın dedi ki:
Meğer ne kadar vefasızmışsın!
Bunca yıl geçti aradan ne bir mektup ne bir haber?
Adam dedi ki:
Ey sevgisi kalbimde yer edinen selvi boylu, senin yüzünü görme bahtiyarlığından ben mahrum iken, o şerefi postacıya mı bağışlasaydım
Bilmediklerimi ayağımın altına koysam başım göğe değerdi. Unutma, cehaletten daha dermansız dert yoktur! Gerçi bilgiye hâkim olmak mutluluktan çok elem, sevinçten çok keder verir insana ama insan da öğrenerek çoğalır... Öğreneceksin ki hayatı anlayacaksın.
Bir kerre dokunsan teline sâz-ı derûnun
Bin türlü nevâzişle düzelmez bozulunca*
*Gönül sazının teline hata ile bir kere dokunmaya gör: eğer bozulursa artık bin defa tamire kalkışsan yine düzelmez...