Her bir kelime onun dünyasının yaşayan bir parçasıydı ve o, bu dünyaya her biri sayısız farklı duygu ve his uyandıran yüzlerce, binlerce başka sözcük bağlayabilirdi. Kelimelere sahip olmak; anıları canlandırmak, birçok şeyle ilişkiye girmek, kavramlar oluşturmak anlamına geliyordu. Kısaca ifade edilecek olursa, bir hayata sahip olmak demekti.
Sayfa 6 - 7Kitabı okudu
İyi ile kötü
Kavramlarının faydalı olanla eşitlenmiş olması zihnin dünyayı anlamasında 'çıkar' eksenli düşünmesini sağlıyor: bir şey faydalı olduğu kadar iyi olmalıdır. Üstelik mesele sadece iyi veya kötü için değil güzel, doğru veya insan ahlakının ve idrakinin yücelmesini gösteren başka kavramlar için de geçerlidir. Ekrem Demirli
Reklam
Sanatı meydana getiren şey eserler değil fikirlerdir; herkes sanatçıdır; sanatçının sanat addettiği her şey sanattır ve elbette küratör sanatçıdan üstündür. Böyle bir özen karşıtlığı sayesinde üşengeçlik, zıpçıktılık, zeka eksikliği gibi kavramlar bu sahte sanatın birer değerine dönüştü ve her şey müzelerde sergilenebilir hale geldi.
Sorgulanmayan DogmaKitabı okudu
Batıcıların faaliyetlerinin en dikkat çeken yönü İslam'ı modernliğin ürettiği kavramlarla yeniden tanımlayıp beşerileştirmek, dinin alanını tekrar belirlemek, böylece içi boşaltılmış, hayatla bağları koparılmış, Hristiyanlığa benzer, her şeyiyle tartışılabilir bir din oluşturmaktır.
Sayfa 37
Bilge bir atasözü der ki: “Yeni kuşlar, yeni şarkılar söyler.” Değişip yenilenen nesiller yeni kavramlar, yeni istekler ve yeni ihtiyaçlarla gelmektedir.
Yaşamlarımızın her günü güzellik, görkem ve sonsuz olanın hikmeti üzerine meditasyon yapmaya başlamalıyız. İçimizdeki değişmez olanda mesken tutarak yıldızların, zamanın ve uza­ yın ötesine uzanan sonsuz bir huzur buluruz. Büyük ideallerle aşılandığımızda, evrensel düşünceleri düşündüğümüzde küçük şeyler yok olur, hayatın bütün önemsiz şeyleri mantıksız hale gelir ve unutulur. Ruhumuz gerçekten bütünün görkemiyle dolu hale gelir ve günlük yaşamın kısıtlamaları ortadan kay­ bolur. Bu mutlu ruh halinin bizi yükselttiğini ve Tanrı'nın evrensel zihni ile uyumlu hale getirdiğini görürüz. Bizi acının çarkına bağlayan açgözlülük, kıskançlık, uyuşmazlık ve diğer daraltıcı kavramlar bilincimizden kaybolur, gerçeğin neşesinde unutulur; sonra özgür bilincin bir vatandaşı oluruz. Evrensel görünümlerle bir oluruz.
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
235 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 23 days
Yaşar Kemal ve Anadolu İnsanı
Bunaltıcı ve kavurucu bir sıcak, ekşi kokulu ter, tırnak aralarına sıkışmış kir, rüzgarın önüne katıp sürüklediği, tere bulanmış vücuda yapışıp gözenekleri kapatan toz, dümdüz ve uçsuz bucaksız Çukurova, sivrisinekler, sıtma, yalın ayaklar ve çatlamış topuklar, yoksulluk, ağalar ve ırgatlar, sütü kalmamış analar, aç bebekler, kadınlar, namus,
Sarı Sıcak
Sarı SıcakYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20235.1k okunma
“Birr; sizin, yüzlerinizi doğuya ya da batıya çevirmeniz değildir. (Gerçek olan) Birr; Allah'a kıyamet gününe, meleklere, kitaplara ve resullere iman etmek; mal varlığından, gözünüzde ne kadar kıymetli olursa olsun, yakın akrabaya, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine, yolda kalmışlara, dilenenlere ve (hürriyetlerine kavuşmaları için) kölelere vermek; namazı kılmak, zekâtı ödemektir. Bir de, bir kere sözleştiler mi ahitlerine sadık kalanlar, ve ızdırap ve zorluk karşısında tahammülü olanlar, işte samimî olanlar (ellezîne sadakû) bunlardır; Allah'tan korkanlar (muttekîn) onlardır.» Bakara süresi
Devlet düzeninin eski temelleri, halkların yönetimindeki eski yol ve yöntemler zamanla eski güç ve anlamını yitirerek, zayıf ve savunulmaz hale gelir. Birge bir atasözü vardır: "Yeni toplumlar beraberinde yeni şarkılar getirir." Kuşaklar değişiyor. Yenileniyor. Beraberinde de yeni kavramlar, yeni arzular, yeni talepler getiriyorlar.
Sürekli duvarlar oluşturan kavramlar, tutumlar ve ideolojiler yaratıp duruyoruz. Bu duvarlar yalnız bizim eserimiz. Farkındalığı yakaladığımız an kaybolurlar. Onların varlığı bize bağlıdır.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.